İzmir'de 1688'de 7 büyüklüğünde depreme neden olan fay tespit edildi
- DEÜ Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir:
- "Bu çalışma sonunda İzmir fayı için 'yarın deprem olacak' diyemeyiz. Belli bir zamanımız var. Burada önemli olan, fay zonu üzerinde kalan bina stokunu ortaya çıkartmak" İZMİR - Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, 2 yıldır yürüttükleri proje kapsamında 1688 yılında meydana gelen 7,0 büyüklüğündeki depremin kaynaklandığı İzmir fayını ortaya çıkardıklarını söyledi. Prof. Dr. Sözbilir, AA muhabirine, merkez ile Afyon Kocatepe Üniversitesinden ekiplerin İzmir'den geçen diri faylarda eski deprem izlerinin tespiti ve deprem üretme potansiyellerine ilişkin araştırma yaptıklarını söyledi. Sözbilir, proje kapsamında kentte en tehlikeli olarak görülen 5 fayda hendek açtıklarını, tarihsel deprem kataloglarını yeniden taradıklarını, elde ettikleri bilgilere göre deprem şiddet haritaları oluşturduklarını söyledi. Projenin amacının İzmir'deki en önemli 5 fay olan Seferihisar, İzmir, Tuzla, Gülbahçe ve Yağcılar faylarının eskiden hangi depremlere kaynaklık ettiğini bulmak olduğunu ifade eden Sözbilir, son elde edilen verilere göre İzmir fayının, yıkıcı etkiler yapan M.S. 178 ve 7 büyüklüğündeki 1688 depremlerine kaynaklık ettiğini gördüklerini belirtti. - Kentsel dönüşüm için önemli bulgular İzmir'deki fayların önemli bir bölümünün kent merkezlerinden geçtiğini ifade eden Sözbilir, İzmir fayı üzerinde Güzelbahçe, Narlıdere, Balçova, Konak, Pınarbaşı ve Işıkkent bölgelerinin kurulu olduğunu bildirdi. Sözbilir, şu bilgileri verdi: "İzmir fayı, sistematik fay sınıfına girmiyor ve deprem üretme aralığı sabit değil. Burada önemli olan şey, fay zonu üzerinde kalan bina stokunu ortaya çıkartmak. Kentsel dönüşüm kapsamında bu binaların yenilenmesi gerekiyor. Yapılacak iş hangisinde yoğun nüfus barınıyor, okul var mı, hastane var mı, onlarla ilgili çalışma yapmak lazım. Var ise bunların depreme dayanıklılık testi, deprem bina performans analizlerini ortaya çıkartmak gerekiyor." İzmir'de il düzeyinde 17 fay olduğunu, kendilerinin 5 fay üzerinde çalıştıklarını ve bu faylar üzerinden İzmir için yeni bir deprem senaryosu oluşturması gerektiğini anlatan Sözbilir, diğer faylar için durumu ise 6 aylık sürede ortaya çıkaracaklarını dile getirdi. "Bu çalışma sonunda İzmir fayı için 'yarın deprem olacak' diyemeyiz. Belli bir zamanımız var. Burada önemli olan, fay zonu üzerinde kalan bina stokunu ortaya çıkartmak." diyen Sözbilir, fayların 7 büyüklüğünde bir deprem yaratma olasılıklarına göre bir senaryo oluşturulması gerektiğine işaret etti. İzmir fayının Balçova ve Pınarbaşı segmenti olmak üzere 2 parça olduğunu söyleyen Sözbilir, Balçova tarafının daha aktif diğerinin daha tembel gözüktüğünü de bildirdi. Çalışma kapsamında Balçova'da açtıkları hendekte depremlerin heyelana neden olduğuna ilişkin izler tespit ettiklerine de dikkati çeken Sözbilir, "İzmir fayı deprem üretirse bu bölgelerde heyelan olacağı anlamına geliyor. O bölgelerde heyelan riski taşıyan alanların işaretlenmesi ve onlar harekete geçtiğinde yıkılacak binaların ortaya çıkartılması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu. (AA)
- DEÜ Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir:
- "Bu çalışma sonunda İzmir fayı için 'yarın deprem olacak' diyemeyiz. Belli bir zamanımız var. Burada önemli olan, fay zonu üzerinde kalan bina stokunu ortaya çıkartmak" İZMİR - Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, 2 yıldır yürüttükleri proje kapsamında 1688 yılında meydana gelen 7,0 büyüklüğündeki depremin kaynaklandığı İzmir fayını ortaya çıkardıklarını söyledi. Prof. Dr. Sözbilir, AA muhabirine, merkez ile Afyon Kocatepe Üniversitesinden ekiplerin İzmir'den geçen diri faylarda eski deprem izlerinin tespiti ve deprem üretme potansiyellerine ilişkin araştırma yaptıklarını söyledi. Sözbilir, proje kapsamında kentte en tehlikeli olarak görülen 5 fayda hendek açtıklarını, tarihsel deprem kataloglarını yeniden taradıklarını, elde ettikleri bilgilere göre deprem şiddet haritaları oluşturduklarını söyledi. Projenin amacının İzmir'deki en önemli 5 fay olan Seferihisar, İzmir, Tuzla, Gülbahçe ve Yağcılar faylarının eskiden hangi depremlere kaynaklık ettiğini bulmak olduğunu ifade eden Sözbilir, son elde edilen verilere göre İzmir fayının, yıkıcı etkiler yapan M.S. 178 ve 7 büyüklüğündeki 1688 depremlerine kaynaklık ettiğini gördüklerini belirtti. - Kentsel dönüşüm için önemli bulgular İzmir'deki fayların önemli bir bölümünün kent merkezlerinden geçtiğini ifade eden Sözbilir, İzmir fayı üzerinde Güzelbahçe, Narlıdere, Balçova, Konak, Pınarbaşı ve Işıkkent bölgelerinin kurulu olduğunu bildirdi. Sözbilir, şu bilgileri verdi: "İzmir fayı, sistematik fay sınıfına girmiyor ve deprem üretme aralığı sabit değil. Burada önemli olan şey, fay zonu üzerinde kalan bina stokunu ortaya çıkartmak. Kentsel dönüşüm kapsamında bu binaların yenilenmesi gerekiyor. Yapılacak iş hangisinde yoğun nüfus barınıyor, okul var mı, hastane var mı, onlarla ilgili çalışma yapmak lazım. Var ise bunların depreme dayanıklılık testi, deprem bina performans analizlerini ortaya çıkartmak gerekiyor." İzmir'de il düzeyinde 17 fay olduğunu, kendilerinin 5 fay üzerinde çalıştıklarını ve bu faylar üzerinden İzmir için yeni bir deprem senaryosu oluşturması gerektiğini anlatan Sözbilir, diğer faylar için durumu ise 6 aylık sürede ortaya çıkaracaklarını dile getirdi. "Bu çalışma sonunda İzmir fayı için 'yarın deprem olacak' diyemeyiz. Belli bir zamanımız var. Burada önemli olan, fay zonu üzerinde kalan bina stokunu ortaya çıkartmak." diyen Sözbilir, fayların 7 büyüklüğünde bir deprem yaratma olasılıklarına göre bir senaryo oluşturulması gerektiğine işaret etti. İzmir fayının Balçova ve Pınarbaşı segmenti olmak üzere 2 parça olduğunu söyleyen Sözbilir, Balçova tarafının daha aktif diğerinin daha tembel gözüktüğünü de bildirdi. Çalışma kapsamında Balçova'da açtıkları hendekte depremlerin heyelana neden olduğuna ilişkin izler tespit ettiklerine de dikkati çeken Sözbilir, "İzmir fayı deprem üretirse bu bölgelerde heyelan olacağı anlamına geliyor. O bölgelerde heyelan riski taşıyan alanların işaretlenmesi ve onlar harekete geçtiğinde yıkılacak binaların ortaya çıkartılması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu. (AA)