YİNE NÜFUS DAĞILIMI

Öncekİ yazımda nüfus dağılımındaki dengesizliklerin oluşturduğu ve bundan sonra da ne yazık ki arttıracağı sorunlardan söz etmiştim. Bu konu bence o kadar önemli ki tek bir köşe yazısında bırakıp geçmemek gerekiyor. O yüzden bu yazıda da aynı konuya döneceğim ister istemez.

Geçtiğimiz günlerde bir süre İstanbul’da kaldım. Bu problemler de oradayken aklımdan geçti yoğun olarak. Istanbul, dünyanın en büük kentlerinden birisi oldu büyük bir hızla. Büyük şehirlerdeki nüfusun giderek artmasının kırsal alan nüfusunun azalması anlamına geldiğini ve bunun oluşturduğu sorunları, önceki yazıda kısaca aktarmıştım. Bir de İstanbul gibi kentlerdeki kalabalıklaşmanın getirdiği toplumsal sıkıntılar, daha önce örneğini hayal bile edemeyeceğimiz problemler var şu anda önümüzde.

Altyapıyla ilgili problemlerin her geçen gün daha da artıyor olması bir yana böylesine yoğun bir nüfusun yol açtığı maalesef başka problemler de mevcut. Bunların en önemlisi de asayiş sıkıntıları elbette. Her toplulukta, her insan grubunda iyiler ve kötüler birarada olmuştur fakat nüfusun böylesine yoğunlaştığı ortamlarda kötülerin topluma vereceği zarar, daha üst düzeydedir. Hemen bütün kalabalık kentlerimizde yaşayan bireylerde içlerinde güvenliğin de bulunduğu çeşitli kaygılar en üst düzeye çıkmış durumda. Tüm bunlarla ilgili önlemlerin alınması, müeyyidelerin konması ve en önemlisi bu müeyyidelerin uygulanması artık yaşamsal önem taşıyor. Devlet tarafından bu konularda çeşitli çalışmaların yürütüldüğünü öğrenmek sevindirici tabii ki. Umudum bu önlemlerin bir an önce hakkıyla alınması ve hayata geçirilmesi yönünde olacaktır. Devlet mekanizmasının tüm sorunların üstesinden geleceğine dair olan inancım tam ve bu inancı hepimizin de koruması gerektiğine inanıyorum.