Haber sitelerinde ve gazetelerde çoğunuz görmüşsünüzdür. Bir süre önce Türk edebiyatının en önemli yazarlarından birisi olan Selim İleri vefat etti. Birkaç yıldır çeşitli rahatsızlıklarla mücadele eden İleri, günümüz koşullarında çok da yaşlı sayılamayacak iken göçüp gitti bu dünyadan. İki gün boyunca onun hakkında çeşitli haberler yayınlandı. Çoğunlukla ajanslardan gelme birbirine çok benzeyen metinlerdi bunlar. Sonrası ise genel olarak yoğun bir sessizlik. Selim İleri’nin çok kullandığı kelimeyle ‘unutuş’. Hem de birdenbire.
Selim İleri’yi pek çok okur kolay kolay unutmayacak elbette. Eserleri bundan sonra da okunmaya, değerlendirilmeye devam edilecek. Belki bugüne kadar kitaplaşmamış olan yazıları, bir ihtimal roman ya da öyküleri önümüzdeki yıllarda kitaplaşacak, okurları için yeni güzellikler saçacak. Eleştirmenler ve akademisyenler onun eserleri hakkında çalışmaya devam edecekler, Türk edebiyatına kattıkları, konu edindikleri ve üslubu çözümlenmeye çalışılacak.
Pek çok yazısında doğduğu evden, yaşamını sürdürdüğü, ömrünü geçirdiği evlerden söz etmişti İleri. Gelişmiş diye nitelendirdiğimiz ve bazen ülkemizi de içlerinde saydığımız ülkelerde yazarların, şairleri, önemli kişilerin yaşadıkları evlerin girişlerine birer plaka konulduğu bilinir. Bu plakada şu kişinin şu tarihler arasında orada yaşadığı belirtilir ve bu tür anılar, o semt için, o kent için birer onur vesilesidir. Acaba Selim İleri’nin yaşadığı evlerden hiç değilse bir tanesine böyle bir plaka konacak mı? O, yaşamının büyük bölümünü âşık olduğu İstanbul hakkında yazarak geçirdi. Acaba İstanbul, ona sahip çıkacak mı? Bunu da zamanla göreceğiz.
TUNCEL YILMAZ
Yorumlar
Kalan Karakter: