Son yıllarda dilimizden düşmeyen, sürekli gündemde kalan yepyeni bir kavram var: Yapay zekâ. Artık birçok alanda neredeyse insanlar kadar etkili, hatta birçoğumuzdan daha yetenekli bir bilgisayar algoritması ve bunun çıktılarıyla baş başayız. Hemen her iş için yapay zekâ destekli uygulamalar, programlar ve internet siteleri var ve birçok uzman, kendi alanıyla ilgili olarak bunlardan faydalanıyor. Tabii bir de işin ters yönü var ki yapay zekâ uygulamaları da uzmanların yaptıklarından, kendilerine verdikleri talimatlardan yeni bilgiler edinerek kendilerini geliştiriyorlar.
Artık metin yazarken de fotoğraf, video ya da herhangi bir görüntüyü işlerken de hatta var olmayan görüntüleri üretip yepyeni sesler, müzikler geliştirmek istediğimizde de yapay zekâ emrimizde. Bilgisayar yazılımı alanında dahi bu uygulamalar kullanıcılara ciddi ölçekte yardımcı olabilir hale geldiler.
Teknolojinin insanın işini kolaylaştırması elbette çok olumlu bir gelişme. Ancak yapay zekânın her geçen gün biraz daha geliştiğini, yarın nerelere doğru evrileceğini öngörebilmek şu an için pek de mümkün değil ve yarının işkollarında çalışacak olan uzmanların veya şu anda çalışmakta olanların yapay zekâyı, yapay zekâ uygulamalarını çok iyi bilmesi, bu alanda da kendilerini birer uzman olarak yetiştirmeleri şart gibi görünüyor. Muhtemelen bir süre sonra çeşitli iş alanlarında artık örneğin on çalışan yerine bir ya da iki çalışan istihdam edilecek ve onlar da işlerini yapay zekâ desteğiyle gerçekleştirmeyi başarabilenler olacak. Nasıl ki sanayileşme sonucunda işgücü ihtiyacı azaldıysa, nasıl ki tarımda makineleşme sonucunda tarımsal istihdam düştüyse yapay zekânın bizlere benzeri bir sonucu olacak gibi görünüyor. O yüzden özellikle bizden sonraki nesillerin kendilerini buna hazırlıklı olarak yetiştirmelerinde yarar olduğu su götürmez bir gerçek.
TUNCEL YILMAZ
Yorumlar
Kalan Karakter: