TÜRK FUTBOLUNA ATILAN YUMRUK

Pazartesi akşamı futbol sahasında yaşananlar, neresinden bakılırsa hem spora hem de insan olmanın onuruna yakışmayacak şeylerdi. Bir spor kulübü yöneticisinin, hele ki başkanının maçın hakemine saldırması, herkesin gözü önünde yumruklaması, asla ama asla kabul edilebilir bir davranış değildir.

Futbolumuzda hakemler ilgili sıkıntılar, evvel ezel mevcuttur. Bunun tamamen ortadan kalkmasının da mümkün olmadığını düşünüyorum. Ne de olsa hakemler de insan ve her insan hata yapabilir. Ancak iş son yıllarda öyle bir hale geldi ki her yenilen takımın, her başarısız olan kulübün yöneticisi bir mazeret olarak hakemleri göstermeyi boynunun borcu olarak kabul ediyor.

Hakem hata yapabilir, bunu kabul etmemiz gerekiyor en başta. Çok mu dertliyiz hakemlerden? O zaman en gücü takımını maçtan çekersin; çeşitli şekillerde protesto edersin; vs, vs… Şiddetin anlaşılabilir bir tarafı olamaz. Tüm Türkiye’nin gözü önünde bir kulüp başkanının çıkıp da hakem olmasını da bir kenara bırakalım, bir insanı, hatta herhangi bir canlıyı yumruklamasının hiçbir açıklaması, ‘ama’sı olamaz.

İki cümle de Türkiye Futbol Federasyonu’nun kararı ile ilgili yorum yapmak istiyorum. Böylesi elim bir eylemin arkasında her kim veya kimler varsa mevzuat dairesinde en ağır şekilde cezalandırılmalı. Hem sportif hem de hukukî anlamda uygulanabilecek en sert müeyyideler kulübe de ilgili yönetici ve kişilere de yansıtılmalı. Süreç de şu aşamada öyle ilerliyor. Fakat tüm liglerin tatil edilmesinin sonucunda Türk futbolunun zaten sarsılan imajı, daha da yerle yeksan olmayacak mı? İşe bir de bu yönünden bakmamız gerekmiyor mu? Şahsen ben bu kararı çok da doğru bulmadım, kısacası. Ancak ortam hâlâ çok sıcak ve dolayısıyla bu tür yorumlar yapmak için de erken gibi görünüyor. Bakalım önümüzdeki günler futbolumuza neler getirecek…