ESKİ BAYRAMLAR
Tuncel Yılmaz
Birkaç hafta önce Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’mızı kutladık. Bir ay kadar önce de Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mızı… Bu yıl, şubat ayında yaşadığımız deprem felaketinden dolayı kutlamalarımız doğal olarak daha sade tören ve programlarla gerçekleştirildi. Önceki birkaç yılı da pandemiye ve uzaktan eğitime kurban vermiş; bayram kutlamalarımızı olması gereken coşkudan çok uzakta geçirmiştik. Yaşadığımız bu elimizde olmayan durumlar, ne yazık ki hepimizi bayramlardan, o eski bayramların heyecanından epeyce uzaklaştırdı.
İnsanın yaşı ilerledikçe geçmişi özlediği, yaşamının eskisi gibi olmasını arzu ettiği doğrudur elbette ama benim eski bayramları aramam, yukarıda anlattığım nedenlerden dolayı yalnızca yaşımdan kaynaklanmıyor.
Bayramlarda bando takımları eşliğinde Atatürk Bulvarı’nda geçitlerini gerçekleştiren binlerce öğrenciyi, 19 Mayıslarda birlik ve beraberliğimizi sembolize edercesine stadyumda tek vücut halinde jimnastik hareketlerini sergileyen öğrencileri nasıl özlemeyeyim? Bizler de onların sınıflarından geçtik; bizler de bayramları onlar gibi kutladık zamanında. Bunların devamını arzulamam, hem de millî birliğimizi düşünerek bunu istemem çok görülmeyecektir herhalde…
Cumhuriyet’imizin 100. yılının içerisindeyiz. Muhakkak ki devletimiz, ilgili bakanlıklar bu özel yıl için çok değerli programlar hazırlamışlardır daha şimdiden. Hazırlamaya da devam edeceklerdir. Gönlümden geçen, bayram kutlamalarımızın bu çok değerli yıldan itibaren eskisinden de coşkulu, eskisinden de yoğun katılımlı geçecek olmasıdır.
Unutmayalım ki millet bilincinin çocuklarımıza en etkili şekilde aşılandığı ortamlar, ulusal bayramlarımızın ta kendileridir.
Yorumlar
Kalan Karakter: