BUGÜNKÜ ÇOCUKLAR ÇOK ŞANSLI
Tuncel Yılmaz
30-40 yıl öncesine kadar ülkemizde yayınlanan kitap sayısı belliydi. Elimde tam istatistikler yok ama galiba her yıl 70-80 kadar roman, bir o kadar da hikâye ve şiir kitabı yayınlanıyordu. Bir miktar da kültür kitabı… Bunlara ulaşabilmek ise başlı başına problemdi, hatta çoğunlukla imkânsız gibiydi. Hele İstanbul’da ve İzmir gibi bir yerde yaşamıyorsanız.
Kitaba ulaşmak adına bir de siyasî engeller vardı elbette. Sağcı ya da solcu bazı yazarların kitapları ya yasaktı veya elinizde görüldüğünde siz damgalanırdınız. Çok şükür ki o günler aşıldı. Bugün Nazım Hikmet’in de, Kemal Tahir’in de, Tarık Buğra’nın da iyi yazarlar olduğu, eserlerinin Türk edebiyatının klasikleri arasında yer aldığı kabul ediliyor herkes tarafından.
Bugün çocuklarımız bu yazarları ve daha pek çoğunu herhangi bir tedirginlik duymadan okuyabiliyorlar. Öncelikle istedikleri tüm kitaplara rahatlıkla ulaşabiliyorlar. Yaşadıkları şehirlerdeki kitapçılarda bulamasalar bile internet üzerinden her kitabı birkaç gün içerisinde ev adreslerine getirtebiliyorlar.
Bir de yayınlanan kitap sayısının müthiş bir hızla artması ve çeşitlenmeden bahsetmemiz gerekiyor. Başlangıçta söylediğim gibi çok da geçmiş sayılmayacak yıllarda Türkiye’de yılda birkaç yüz edebî eser, birkaç yüz de kültür kitabı yayınlanırken bugün her yıl on binlerce yeni kitap okurun beğenisine sunuluyor. Daha önce hayal bile edilemeyecek bu sayı, yine hayal bile edilmeyecek türde çeşitlilikle birlikte ortaya çıkıyor.
Elbette burada şöyle bir soru da akla gelecektir: Bu kadar çeşidin içerisinde okur, kaliteli kitaba, iyi yazara nasıl ulaşacak? İşin açıkçası bu sorunun kesin ve net bir cevabı olduğunu düşünmüyorum. Fakat kötü bile olsa okuya okuya kaliteliye, başarılıya ulaşmanın da mümkün olduğuna inanıyorum. Tüm bunları bir araya getirdiğimiz zaman başlıktaki yargıya geridönüyoruz: Bugünkü çocuklar çok şanslı. Hem de gerçekten şanslı. Öyle değil mi?
Yorumlar
Kalan Karakter: