GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE
ORTA PARK / ATATÜRK PARKI
Mehmet Gökyayla
Cumhuriyet Meydanı, Orta Park ya da Atatürk Parkı. Resmî adı Atatürk Parkı iken çoğunlukla Orta Park olarak bildiğimiz alanın başlangıçtaki asıl adı Cumhuriyet Meydanı ve Parkı idi. Öncesi ve sonrası mı? Buyurun beraber bakalım…
Kurtuluş Savaşı’nın ardından Gazi Mustafa Kemal Paşa önderliğindeki genç Cumhuriyet, bir taraftan diplomatik hamlelerle Batı’ya kendisini benimsetecek; bir taraftan da kalkınma hamleleriyle savaşlardan bir enkaz haline dönmüş memleketi müreffeh bir hale getirmeye çalışacaktır. En az bunlar kadar önem verilen bir diğer önemli husus da yepyeni bir devlet sisteminin, öncekine hiç benzemeyen yönetim ideolojisi ve kültürün halka aktarılması, tabana yayılabilmesi yönündedir. Bu amaç doğrultusunda halkın eğitilmesi maksadıyla başlangıçta Türk Ocakları etkin olarak çalışacak; sonrasında Halkevleri bu görevi daha da geniş kapsamlı bir yaklaşımla ele alacaktır. ‘Muasır medeniyet seviyesine’ ulaşmak uğruna yapılacak işlerin, devletin yaptığı ve yapacağı çalışmaların halka iletilebileceği en uygun platformlardan birisi de resmî bayramlar ve dolayısıyla tören alanlarıdır.
Ulusal bayramlar, toplumsal hafızanın oluşmasında, kolektif değerlerin simgeleşmesinde çok önemli bir yere sahiptirler.[1] Dolayısıyla bayramların ulus inşası sürecinde, Osmanlı Devleti’nin millet sisteminden Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşlık sistemine geçişte üstlendikleri rol, paha biçilemez kıymettedir. Bunun belki de en çarpıcı örneği, aylarca öncesinden yapılan kanunî düzenlemelerle hazırlıklarına başlanan ve tüm yurtta üç gün boyunca devam eden Cumhuriyet’in onuncu yılı kutlamalarıdır.[2]
Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren Türkiye’nin tüm yerleşim yerlerinde olduğu gibi Turgutlu’da da bayramlar müthiş bir coşkuyla, heyecanla kutlanmaktadır. Bu durum, devletin ulusal bayramlara yaklaşımı ile ilgili olduğu kadar bayramları kutlayanların savaşları, işgali, yoklukları bizzat yaşamış olmalarından da kaynaklanmaktadır. Zira bağımsızlığın değerini en iyi bilenler işgali, esareti yaşamış olanlardır hiç şüphesiz.
Cumhuriyet Bayramı’ından bugün Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak adlandırdığımız Hâkimiyet-i Milliye Bayramı’na varana dek tüm ulusal bayramlar, Turgutlu’da da kutlanmaktadır ancak bayramların kutlandığı alan, yöneticilerin çok da içine sinmemekte, 1930’lu yıllara gelindiğinde törenlerin layıkıyla yapılabileceği bir alan arayışı sürmektedir.
Turgutlu’da tören ve kutlamaların yapıldığı ilk alan, Koza Pazarı Meydanı ve çevresi olmuştur. Gerektiğinde meydanın bir kenarına kurulan kürsüden halka hitap edilmekte, geçit resimleri bu bölgeden başlatılarak gerçekleştirilmektedir. Meydanın genişliği ve müsaitliği elbette güzeldir ama yine de her geçen gün büyüyen, ekonomik anlamda gelişen Turgutlu’ya yakışır bir tören alanı gerekmektedir. Bu esnada, 1932 yılında askerî kışlanın önüne Turgutlu’nun ilk Atatürk anıtı yaptırılır.[3] İlçenin ilk anıtı ve büstüdür söz konusu olan. 1936 yılında ise iki anıt daha ilave olacaktır Turgutlu’da bu Atatürk büstünün yanına. Belediye Fidanlığı ile demiryolu arasına Şehitlik Anıtı diktirilmiş; Karpuz Kaldıran Parkı’na ise yeni bir anıt yaptırılarak üzerine Atatürk büstü konmuştur. Bu anıt ve büstlere elbette üst düzey bir değer verilmekte ve özel günlerde buralar ziyaret edilmektedir ancak bulundukları yerler, geniş katılımlı bayram kutlamalarının yapılabilmesi için uygun değildir.
1930’lu yıllar, modern Turgutlu’nun temellerinin atıldığı, günümüzdeki kentin küçük adımlarla şekillenmeye başladığı dönemdir bir bakıma. Savaş yıllarının ve 1929 ekonomik krizinin etkileri bir ölçüde atlatılmış; devletin imkânları bir miktar da olsa artmıştır. O günlerde inşa edilen iki yapı, Cumhuriyet’in Turgutlu’daki sembolleri arasında kabul edilebilir. Bunlardan birisi Cumhuriyet’in 15. yıldönümü olan 29 Ekim 1938’de açılışı yapılan Halkevi, günümüzde bilinen şekliyle eski belediye binası, diğeri de 1940’ta hizmete açılacak olan Hükümet Konağı’dır. Devletin ilçedeki en önemli bu iki yapısının arasından Gazi Uluyolu da denilen Atatürk Bulvarı da geçmektedir. Yangın sonrası dönemde eğitime başlayan Cumhuriyet ve Hilal İlkokulları da bu bölgededir. Dolayısıyla üç tarafı Atatürk Bulvarı ile Halkevi, Hükümet Konağı ve Cumhuriyet İlkokulu ile çevrelenmiş, tören alanı olarak da işlevlenebilecek çok geniş bir arazi vardır elimizde. Burası Orta Mezarlık ve Rum Mezarlığı’nın bir kısmını içeren alandır.
1930 yılında yürürlüğe giren 1580 sayılı Belediyeler Kanunu’nun ardından 1931’de Mezarlıklar Nizamnamesi yayınlanmıştır. Buna göre istisnaları olmak üzere tüm mezarlıkların mülkiyetleri, yetki ve sorumlulukları belediyelere verilmiştir. Mülkiyetin belediyeye geçmesinin ardından Turgutlu’daki eski mezarlıklar, farklı işlevler için kullanılır hale gelecektir. 1932-33 yıllarında eski mezarlıklardaki tarihî değeri olan mezar taşları toplatılmış[4]; bu alanlar düzleştirilmiştir. Az önce bahsedilen geniş alan da bu meyanda belediyenin mülkiyetine geçmiş ve mezarlık dışında bir amaç için kullanılmaya hazır hale gelmiştir.
Burada yapılacak düzenleme ile bölge, gerçekten de her yönüyle bir Cumhuriyet projesine dönüştürülecektir. Eski mezarlıklardan o döneme boş olarak kalan alanın tam ortasına büyük bir kaide inşa edilerek üzerine bir Atatürk büstü yerleştirilecek; büstün çevresi geniş bir meydan haline getirilerek burası tören alanı olacaktır. Arazinin yaklaşık üçte ikilik bölümü Cumhuriyet Meydanı adı verilerek tören alanı yapılacak; batıdaki üçte birlik kısım ise Cumhuriyet Parkı olacaktır.
Böylelikle bir yanında inşaatı devam eden Hükümet Konağı, bir yanında Atatürk Bulvarı ile dönemin ideolojisinin sembolü denebilecek Halkevi, diğer yanında ise Cumhuriyet İlkokulu’nun bulunduğu Cumhuriyet Parkı, her yönüyle dönemin değerlerini öne çıkaran bir role bürünmüştür. Fikrin olgunlaşmasının ardından henüz fiziksel çalışmaların öncesinde burası törenlere ev sahipliği yapmaya başlamıştır. Turgutlu Belediyesi, yeni ve modern bir belediye sarayının yanı sıra Atatürk büstünün kaidesi, çocuk bahçesi ve Cumhuriyet Meydanı’na ait projeleri 1938 yılının aralık ayı sonunda teslim edilmek şartıyla Mimar Ferruh Bey’e teslim etmiştir.[5] Hazırlanan projeler doğrultusunda derhal çalışmalara başlanmış ve kısa süre içerisinde büstün kaidesi ile alanın çevre düzenlemesi tamamlanmıştır. 1939 yılında Atatürk büstünün yerleştirilmesi ile Cumhuriyet Meydanı, o dönemde Turgutlu Belediyesi’nin en çok gurur duyulan çalışmalarından birisi olmuştur.
Turgutluluların daha çok Orta Park adıyla andığı Cumhuriyet Parkı, 1973 yılına kadar ilçedeki tüm resmî törenlere ev sahipliği yapacaktır. Cumhuriyet’in 50. yıldönümü olan 29 Ekim 1973 tarihinde Hürriyet Kalesi adlı anıtın açılışı yapılmış ve böylelikle resmi törenler ile programlar, o tarihten itibaren bugün 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Alanı adını taşıyan 50. Yıl Alanı’na taşınmıştır.
Üzerinde durmamız gereken noktalardan birisi de parkın adıyla ilgilidir. Resmî adı farklı olsa bile, burası herkesin Orta Park olarak bildiği bir alandır. Temkinli olmak kaydıyla bu ismin Orta Mezarlık adının toplumun tarihsel hafızasında yaşamasından kaynaklı olabileceğini öne sürmek mümkündür. Rum Mezarlığı ile Çarşı Mezarlığı’nın tam ortasında kalan bu Müslüman kabristanı, ‘Orta Mezarlık’ adını almış olmalıdır ve Orta Mezarlık adı belki de Orta Park ismiyle devamlılık kazanmıştır.
Cumhuriyet Parkı, 1992’ye kadar hemen hiçbir değişikliğe uğramadan varlığını sürdürmüştür. Aradaki yıllarda buraya yapılan tek ilave, ‘camlı kahve’ ya da ‘gazino’ denilen yapı olmuştur. 1992 yılında ise parkta önemli değişiklikler olmuştur. O dönemde Atatürk Bulvarı’nın da altyapısı tamamlanarak yola parke döşenmiştir ve parktaki değişim de bulvardaki değişikliklerle birlikte planlanmış olmalıdır. Çalışmalarla Atatürk büstü ve kaide kaldırılarak yerine büyük bir süs havuzu inşa edilmiş; parkın peyzaj düzenlemesi büyük oranda en baştan ele alınarak öncesinde var olan çocuk oyun alanları da daha modern bir hale getirilmiştir. Camlı kahve de büyük ölçüde yenilenerek bir restoran haline getirilmiştir.[6] Çalışmalar tamamlanırken 13 Mayıs 1992 tarihli Belediye Meclisi toplantısında, “Başkan İsmail Kırdar çalışmalar esnasında mecbur kalındığı için kaldırılan Atatürk heykelinin eksikliğinin giderilmesi için ve bu vesile ile Yüce Önder Atatürk’ün ebediyen anılması amacı ile Orta Park’ın isminin Atatürk Parkı olarak belirlenmesini teklif etmiş”[7] ve bu teklif doğrultusunda parkın adı değiştirilmiştir.
2003-2004 yıllarında yeni belediye binası tamamlanırken parkın bu binaya bakan cephesindeki kum zeminli çocuk oyun alanı, ortasında saat kulesinin bulunduğu küçük bir meydana dönüştürülmüştür. Artık resmî adı Atatürk Parkı olan alandaki son büyük değişiklik, 2010’lu yıllarda gerçekleşmiştir. Bu dönemdeki çalışmalar ile parkın ortasındaki havuz başta olmak üzere oyun alanları, parkın zemini ve artık bir kafeterya işlevi kazanmış olan mazinin ‘camlı kahve’si büyük ölçüde yenilenmiştir. 2022 yılında da parkın zemini yeniden ele alınmıştır.
Her gün on binlerce kişinin geçtiği, yollarını adımladığı Atatürk Parkı, her Turgutlulunun hafızasında ayrı ayrı hatıralarla yer etmiştir hiç şüphesiz. Büyüklerimiz bayramlarını burada kutlamışlar; birçoğumuz da oyun alanlarında, çay bahçesinde zaman geçirmiştir. Resmî ve popüler adları farklı olsa, yaşayan bir mekân olduğu için çeşitli aralıklarla bazı değişikliklere maruz kalsa da Atatürk Parkı, Turgutlu’nun kıymetli bir simgesi olarak varlığını devam ettirmektedir.
[1] Doç. Dr. Mehmet Surur Çelepi; “Toplumsal Anımsamanın Millî Bayramlar ile Gerçekleşmesi: 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Örneği”; Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi; Cilt: 22; Kasım 2020; s. 33-34.
[2] Yasemin Doğaner’in anlatımıyla: “1933 yılı başlarında Cumhuriyet Halk Fırkası idaresi onuncu yıl kutlamaları için hazırlıklara başlamış, 24 Nisan 1933’te yayımlanan bir genelgeyle kutlama programı ve bu konuda çıkarılacak kanun layihasının hazırlanması kararlaştırılmıştır. Ayrıca CHF Katib-i Umumiliği kutlamalara ilişkin 19 maddeden oluşan detaylı bir rapor hazırlamıştır. Cumhuriyet’in onuncu yıl dönümü kutlama kanunu olarak anılan 12 maddeden oluşan 2305 sayılı kanun, 11 Haziran 1933’te kabul edilmiştir.” (Yasemin Doğaner; “Cumhuriyet’in Onuncu Yılı Kutlamaları”; Atatürk Ansiklopedisi; https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/bilgi/cumhuriyetin-onuncu-yil-kutlamalari/#:~:text=Cumhuriyet'in%20onuncu%20y%C4%B1l%20d%C3%B6n%C3%BCm%C3%BC,da%20bir%20y%C3%BCksek%20komisyon%20kurulacakt%C4%B1r. ; Erişim: 04.01.2021.
[3] “Kasaba’da Gazi Hz.’nin Bir Heykeli Dikildi”; Anadolu gazetesi; 25 Nisan 1932; s. 3.
[4] Mehmet Gökyayla; “1930’ların Turgutlu’sunda Bir Müze Hayali”; https://www.turgutluyanki.com/1930-larin-turgutlu-sunda-bir-muze-hayali/47164/ ; Erişim: 04.01.2021; Muammer Kemal; “Kasaba Belediyesi Neler Yapıyor, Neler Yapacak?”; Vakit gazetesi; 21.07.1933; s. 6.
[5] Salih Özbaran; Küllerinden Doğan “Kasaba” Turgutlu; İzmir; 2013; s. 86.
[6] Bu dönemde çalışmalar sürdürülürken havuzun kazılması esnasında bir define bulunduğu yolunda aylarca devam eden söylentiler de çıkmıştır.
[7] Turgutlu Belediyesi Meclis Kararları; 13.05.1992 tarih ve 6 numaralı karar.