ESKİ BELEDİYE BAŞKANI SICAK HAVALARDAN DOLAYI VEFAT ETMİŞTİ
Son günlerde Türkiye’nin hemen her yerinde olduğu gibi Turgutlu’da da havaların sıcaklığı vatandaşları bunaltıyor. Uzmanlar, günün belirli saatlerinde mecbur kalınmadıkça dışarı çıkılmaması gerektiği yönünde ardı ardına uyarılarda bulunurken açık alanda çalışmak zorunda olanların çektikleri sıkıntıları da yalnızca kendileri biliyor.
Aşırı sıcaklıkların yaşanması, tarihimizde ilk defa gerçekleşmiyor elbette. Geçtiğimiz yıllarda da, çok önceki dönemlerde de bugünlerde yaşadığımıza benzer bunaltıcı, hatta öldürücü sıcaklıklar yaşanmıştı. 1930’lu, 1940’lı yılların gazetelerinde yapılacak küçük bir gezinti, hem Turgutlu’da hem de başka yerleşim yerlerinde yüksek hava sıcaklıklarından dolayı gerçekleşen birçok vefat haberi ile karşılaşmamız mümkün. Bunlardan doğrudan doğruya Turgutlu’yu ilgilendiren iki tanesi ise gerçekten de oldukça etkileyici.
Bu haberlerin ilki, 10 Temmuz 1938 tarihli Tan gazetesinde yayınlanmış ve “Turgutlu’da Sıcaktan Öldü” başlığını taşıyor. Haber şu şekilde: Belediyenin eski fen memuru ve şimdiki başkâtibi Asım, Urganlı’da açtırılan kanalları teftiş ettiği ve flamaları diktirdiği bir sırada fenalaşmış, birkaç saat sonra da ölmüştür. Asım’ın sıcakların şiddetinden ve güneş çarpmasından öldüğü tesbit edilmiştir.” Anılan dönemde ‘fen memurluğu’ günümüzdeki fen işleri müdürlüğüne, ‘başkâtiplik’ ise yazı işleri müdürlüğüne denktir. Dolayısıyla sıcak çarpmasından vefat eden Asım Bey, o günlerin Turgutlu Belediyesi’ndeki üst düzey yöneticilerden birisidir. Görev başında ve bir açıdan bakılınca yaptığı görevin şartları sonucunda vefat eden Asım Bey’in Turgutlu Belediyesi’nin belki de ilk görev şehidi olduğunu söylememiz mümkündür. Asım Bey’in cenazesi, o günlerde ‘Asrî Mezarlık’ diye adlandırılan günümüzde yerinde Yedi Eylül Stadyumu’nun yer aldığı kabristana defnedilmiş ve mezarlığın işlev değiştirmesiyle ne yazık ki kaybolmuştur.
Diğer haberimiz ise yine bir zamanların Turgutlu Belediyesi’nde görev yapmış, hem de belediye başkanı olarak görev yapmış bir başka kişinin vefatına dair. Asım Bey’in vefatından 9 yıl sonrasına ait olan haber, 9 Temmuz 1947 tarihli Cumhuriyet gazetesinde yayınlanmış ve “İzmir’de Sıcaklardan Bir Kişi Öldü” başlığını taşıyor. Haberde şu cümleleri görüyoruz: “İzmir’de bunaltıcı sıcaklıklar hüküm sürmektedir. Dün hararet, gölgede 38.07 dereceye, güneşte 53 dereceye çıkmıştır. Bugün de aynı şekilde sıcaklar devam etmiş, Turgutlu Ticaret Odası Umumi Kâtibi Kâzım Aksoy, İzmir’de Kemeraltı’nda Hacıalipaşa Kıraathanesi’ne kendisini dar atmış, biraz sonra sıcağın tesiriyle kalp sektesinden ölmüştür.”
1929-1932 yılları arasında Turgutlu Belediye Başkanlığı görevini sürdüren Kâzım Aksoy, başkanlık döneminde özellikle ilçenin ilk modern su tesisatının inşa edilmesi konusunda çok emek vermiştir. Hattın döşenmesi için belediyenin vatandaşlardan topladığı paraların kullanımı ile ilgili soruşturma geçirmiş ve konu yargıya taşınmıştır. Sonuçta Kâzım Bey, hakkındaki tüm iddialardan beraat etmiştir fakat verdiği emek ve dava sürecinde çektikleri birçok rahatsızlık geçirmesine neden olmuştur. Turgutlu’nun Yunanlılar tarafından işgal altında tutulduğu yıllarda babası Ahmetli Nahiyesi eski müdürü Mustafa Muharrem Bey’le birlikte Yunanlılar tarafından tutuklanarak Atina’ya sürgüne gönderilen Kâzım Bey, aslına bakılırsa daha o yıllarda yaptıklarıyla memleket sevdasını kanıtlamış bir kişidir. Yunanistan’ın farklı bölgelerindeki sürgün ve esaret hayatından ancak 1923 yılı ortalarında memleketi olan Turgutlu’ya dönebilmiş ve 6 yıl kadar sonra da belediye başkanı seçilmiştir. Belediye başkanlığından sonra farklı yerlerde çalışan Kâzım Aksoy, vefatı esnasında haberde de belirtildiği üzere Turgutlu Ticaret Odası Umumi Kâtibi yani genel sekreteridir. Merhum Kâzım Aksoy’un mezarı, Atatepe’nin doğusundaki birkaç mezardan bir tanesidir.
Yorumlar
Kalan Karakter: