BİR ZAMANLARIN SİMGESEL YAPISI: TURGUTLU LONCASI
Mehmet Gökyayla
1960’lar ve öncesinde doğanlar için yıkıldığı döneme kadar Turgutlu’nun en önemli yapılarından birisi hiç şüphesiz Turgutlu Loncası idi. Günümüzde PTT’nin yer aldığı alanda bulunan lonca, belirli bir süre için Turgutlu’da çeşitli tarım ürünlerinin alıcıyla buluştuğu, dolayısıyla hem tarım hem de ticaret için merkezî bir mekân durumundaydı. Bu simgesel yapının inşasından yıkılışına kadar geçirdiği sürece geçmeden önce ‘lonca’ kavramından bahsetmek, ‘lonca’nın ne olduğunu anlatmak yerinde olacaktır.
Birçoğumuz ‘lonca’ kelimesine ortaokul ve lisedeki sosyal bilgiler ya da tarih derslerindeki ‘Osmanlı kültür ve medeniyeti’ konulu üniteden aşinayızdır. Buna göre lonca belirli meslek erbaplarının bir araya gelmeleriyle teşekkül eden esnaf topluluklarıdır. Her esnaf, kendi mesleğinin loncasına tâbi olur ve bu kurumun yönlendirmesiyle, koyduğu kurallarla işini sürdürür. O mesleğin şehirdeki düzeni, esnafların birbirleriyle rekabetine dair geçerli olan kurallar lonca tarafından belirlenir. Ancak lonca kelimesinin tek ve asıl anlamı burada sözü edilen meslek birliği değildir.
İtalyanca ‘loggia’ kökünden ve kelimenin Fransızcası olan ‘loge’den Türkçe’ye geçen lonca, “teşkilatlanmış esnafın birliğiyle ilgili çeşitli fonksiyonların icra edildiği özel yerin” adıdır. Bu kelime zamanla “teşkilatlanmış esnaf” anlamına da gelmeye başlamıştır. “Lonca mahalli tüccar malının esnafa satılmak üzere depolandığı, esnafın bu malı toptan satın aldığı ve muhtemelen esnafa dağıttığı yerdi. Bu özellik zamanla yer adının esnaf teşkilâtı ile özdeşleşmesine yol açtı. Böylece XV. yüzyılın sonlarında özel bir ticarî yeri eden ifade eden lonca kelimesi XVII. yüzyıldan itibaren doğrudan esnaf sisteminin adı olarak kullanılmaya başlandı.”[1]
Osmanlı Devleti döneminde Turgutlu’daki esnaf teşkilâtı anlamındaki loncalara dair şu an için herhangi bir bilgimiz bulunmamaktadır. Fakat fizikî bir yapı olarak Turgutlu’da hakkında bilgi sahibi olduğumuz en eski lonca, Evliya Çelebi’nin Seyahatnâme’sinde bahsettiğidir. Evliya Çelebi, “pazar yerinde yirmişer amelî taş sütunlar üzre kiremit örtülü tahıl pazarı bir vasi binadır. Altunda beş bin âdem cem olsa yerim dar dimez. Vasi örtülü meydandır. Elhasıl temaşa ettiğimiz diyarlarda böyle lonca yeri yokdur. Ve bir şehirde manzurumuz olmamıştır”[2] diyerek güzelim diliyle dönemin loncasını anlatmaktadır. Onun anlatımına göre taş sütunlar üzerindeki çatının örttüğü lonca o kadar büyüktür ki içerisinde beş bin kişi rahatlıkla, sıkışmadan toplanabilir. Evliya, “bir şehirde manzurumuz olmamıştır” diyerek bu loncanın benzerini ziyaret ettiği başka hiçbir şehirde görmediğini vurgulamıştır. Bu loncanın ne zaman inşa edildiğini kesin olarak bilmiyoruz ancak 1671 yılında Turgutlu’ya gelen Evliya Çelebi’nin buradan bahsederken, “gayet mamur nev-bina şehr-i ziba”[3] olduğunu yani yeni yapılan binalarla mamur hale getirilmiş güzel, süslü bir şehir olduğunu söylemesi, loncanın da 1671’den çok da eski olmayan bir tarihte inşa edilmiş olabileceğini düşündürmektedir.
Seyahatname’de verilen tarife göre tahıl pazarı olan lonca, pazar yerindedir. O dönemde Turgutlu’nun büyümesindeki önemli etkenlerden birisi olan pazar, günümüzün Koza Pazarı veya yakınlarında kuruluyor olmalıdır. Dolayısıyla loncanın da günümüz çarşısı civarında bulunduğunu öne sürmemiz mümkündür.
Çok sonraki dönemlerde de Turgutlu’da lonca adını taşıyan iki yapı çıkacaktır karşımıza. Bunlardan birisi, 1877 yılında Buçukzâde Hacı Hüseyin Efendi’nin hazırlattığı vakfiyede ‘buğday loncası’ diye anılmakta[4] ve Pazar Camii’nin biraz güneyinde olduğu anlaşılmaktadır. Diğeri ise 1930’ların ilk yıllarına ait bir tapu kaydında karşımıza çıkan ve Altay Mahallesi’nde olduğu ifade edilen pamuk loncasıdır. Her iki yapı da 1922 yılında yaşanan Yunan yangınında büyük ölçüde zarar görmüş, belki de kullanılamaz duruma gelmiş olmalıdır ancak yangının ardından da bir müddet daha tapu kayıtlarında mevki tarifi amacıyla kullanılmaya devam etmiştir.
Burada şunu da belirtmekte yarar var: Fotoğrafçı Ahmet Hamdi Bey’in 1930’lu yıllarda Pazar Camii’nin minaresinden çektiği bir fotoğrafta Piyaleoğlu Caddesi üzerinde ve camiin 70-80 metre kadar güney-güneybatısında mimarîsinden dolayı lonca olabileceğini düşündüğümüz bir yapı görünmektedir. Sütunlar üzerine oturtulmuş bir çatıdan oluşan bu binanın çevresi açıktır. Yapının içerisinde zahire, pamuk veya belki de kuru üzümle dolu çuvallar mevcuttur. Yapının Piyaleoğlu Caddesi yönündeki üç sütunu, kaldırımı aşıp bir metre kadar da yola tecavüz etmektedir. Belki de bu yapı, yukarıda bahsettiğimiz iki loncadan birisidir. Bina yangında zarar görüp sonrasında da tadil edilmiş olabilir. Yapının yola taşması, 1924’te hazırlanan ve harita denilen istikamet planından önce de var olduğu şeklinde yorumlanabilir. Fotoğraftan anladığımız kadarıyla bu yapı, muhtemelen 150 metrekare civarındadır.
1933 yılına gelindiğinde Turgutlu’da yeni bir loncanın inşasına başlanacaktır. 4 Kânunuevvel (Aralık) 1933 tarihli Yeni Asır gazetesinde yayınlanan ‘Kasaba’da Bir Lonca Yapılıyor’ başlıklı habere göre, “Kasabanın çok gayur olan belediye reisi Zühtü Bey Kasabanın umranı için azami gayretle çalışmaktadır. Kasabaya yeni bir varlık temin eden zahire loncasının temel atma merasimi de yapılmıştır.”[5] Zahit Zühtü Akıncı’nın belediye reisliği döneminde temeli atılan loncanın inşaatının büyük kısmının yapılması ve tamamlanması Cevdet Öktem’in dönemine nasip olacaktır.
Hemen hemen aynı yıllarda zahire loncasının yanı sıra bir de pamuk loncası inşa edilmesinin düşünüldüğü anlaşılmaktadır. Turgutlu Belediyesi Encümeni’nin 1937 yılında aldığı bir kararda geçen, “Pamuk loncası olmak üzere 932 senesinde istimlâk olunan ve fakat henüz mevkii muameleye vaz edilmediğinden ve parasını alamadığından istemekte olan İstiklal Mahallesi’nden Sururi kızı Refika Ardıç’ın 17/7/1937 günlü istidası ile buna müteferri fen, muhasebe yazıları okundu. İcabı tetkik ve müzakere olunduktan sonra: 2497 sayılı İstimlâk Kanunu hükmüne tevfikan istimlâkin icrasına ve ikmal-i muamelesinden sonra bedelinin istimlâk tahsisatından sarfına karar verilerek evrakın baş kitabete tevdiine karar verildi.”[6] cümlelerinden bu işle ilgili bir planlamanın yapıldığı açıkça anlaşılmaktadır. Ancak bu proje, sonraki yıllarda da hayata geçirilememiştir.
1933 yılının son aylarında temeli atılan lonca, o günlerden itibaren yeni bir çarşı olarak planlanan bölgede yer almaktadır. Bir zamanlar Çarşı Mezarlığı veya Büyük Mezarlık adıyla bilinen alan, Yunan işgali döneminde tahrip edilmiş ve yangın günlerinde de orijinal niteliğini büyük ölçüde yitirmiştir.[7] 1931 yılında Mezarlıklar Nizamnamesi’nin yürürlüğe girmesi ile Turgutlu Belediyesi’nin mülkü durumuna gelen bu eski mezarlık alanının farklı kesimlerine önce lonca ile belediyenin elektrik santrali, sonrasında sebze ve meyve hali, kasaplar çarşısı ve peynir pazarı inşa edilerek bu bölge, büyük bir çarşıya dönüşecektir. Aralara inşa edilen özel şahıslara ait dükkânlarla da[8] alan lonca haricinde günümüzdeki görünümüne kavuşacaktır.
1930’lu yılların şartlarında Turgutlu Loncası büyüklüğündeki bir yapının inşası, kısa sürede tamamlanabilecek gibi değildir. Alandaki çalışmalar birkaç yıl boyunca sürecek ve loncanın inşaatı, ancak 1937 yılında bitirilebilecektir. Bu inşaatın tamamlandığına dair Anadolu gazetesinde yayınlanan haberin tarihi, 13 İlkteşrin (Ekim)1937’dir. ‘Turgutlu’da Yeni Borsa Binası’ başlıklı haberde şu ifadelere yer verilmiştir: “Belediyemiz şehirdeki yeniliklerine bir eser daha ilave ediyor. Bu defa kasabanın ortasında ve pazar mahallindeki modern zahire borsası binasını da ikmal etmiştir. // Halkımız, yazın kızgın, bunaltıcı sıcağından kışın da şiddetli yağmurlarından ıztırab çekiyorlardı. Binanın inşası büyük bir ihtiyacı tatmin etmiş olmaktadır.”[9] Loncanın açılışı ise Cumhuriyet’in 14. yıldönümü kutlama programları içerisinde gerçekleştirilmiştir. Aynı gün yani 29 Ekim 1937’de Turgutlu Ortaokulu, Dr. Lütfi Kırdar İlkokulu (günümüze ulaşmayan, bir dönem ‘İnkılâp’, bir dönem de ‘Samiye Nuri Sevil’ adlarını taşıyan eğitim kurumu), belediyenin elektrik santrali ve loncanın resmî açılışları yapılmıştır.[10]
Loncanın açılış töreni
Bu yapı, yaklaşık 40 yıl boyunca Turgutlu’da tahıl pazarı işlevi görmüş ve zamanın şartlarında çok önemli bir ihtiyaca cevap vermiştir. Fotoğrafından anladığımız kadarıyla yirmi beş adet betonarme sütunun üzerinin kiremit kaplı bir çatıyla örtüldüğü bu yapı, oldukça büyüktür. Halen yapıyı hatırlayanlar, içerisinde kamyonların rahatlıkla manevra yaptığını ve yük alıp boşaltabildiklerini belirtmektedirler. Lonca, yaklaşık 1.400 metrekarelik bir alanı kaplamaktadır. Yapı, hem kapladığı alan hem de yüksekliğinden dolayı o günlerde bugüne göre çok daha küçük bir ilçe olan Turgutlu’nun hemen her yerinden görülebilmektedir.
Loncanın sonu, Turgutlu Belediye Meclisi’nin 4 Haziran 1974 tarihinde aldığı bir kararla gelmiştir. PTT, Turgutlu’da 1958 yılında inşa edilen bir binada hizmet etmektedir. 1974’e gelindiğinde bu bina, içerisinde kurulu 500 abone kapasiteli bir telefon santraliyle hizmet vermektedir fakat bina da, 500 kapasiteli santral de günün şartlarında son derece yetersiz kalmıştır. 1974 yılında Turgutlu’da yeni bir PTT binası ve 1.400 abone kapasiteli yeni bir telefon santrali yaptırılması merkezî bütçeye alınmıştır. Ancak hazırda içerisinde büyük bir santralin kurulup hizmete sunulacak yeni ve öncekine göre daha büyük bir binanın inşa edilebileceği bir arsa yoktur. PTT Bölge Baş Müdürlüğü, 24.05.1974 tarihli yazı ile belediyeden bu amaç doğrultusunda loncanın yer aldığı arsayı satın alma taleplerini iletir. Bu talep, belediye meclisinin gündemine alınır. Gündem maddesi görüşülürken söz alan dönemin Belediye Başkanı Dr. Hüseyin Orhan ve meclis üyeleri, ilçeye gelecek olan böylesine önemli bir yatırımın kesinlikle kaçırılmaması gerektiğini, telefon sayısının hâlihazırda yetersiz olduğu ve burada kurulacak yeni santralle de bu ihtiyacın rahatlıkla karşılanacağı yönünde görüş beyan ederler. Ayrıca tahıl satışlarının üzüm çarşısında gösterilecek bir yerde yürütülebileceği de ileri sürülen görüşler arasındadır.
Gündem maddesi hakkında gerçekleşen görüşme sonrasında, “Hızla gelişen ve Türkiye’deki kazalar içerisinde sanayi ve ticari kalkınmada en ileri bir seviyede olması hasebiyle bilhassa mevcut telefon darlığını önlemek ve bu yatırımın Turgutlumuza öncelikle getirilmesini sağlamak gayesine matuf olmak üzere 1.399,14 m² belediyemiz mülkü zahire lonca yerinin beher metrekaresi 1.750,- liradan ve peşin bedelle PTT yeri olarak imar tadilatının yapılmasına” toplantıya katılan üyelerin ittifakıyla karar verilmiştir.[11]
Satış kararının alınıp işlemin gerçekleşmesinin ardından kısa süre içerisinde loncanın yıkımına başlanır. O günlerden günümüze yansıyan bir hatıra, olayın bir diğer yönünü bizlere aktarmaktadır: “Loncanın yıkılmasını hiç unutamam. Biz satıldı-satılmadı, iyi olur-kötü olur tartışmalarını yaparken bir sabah bir baktık ki işçiler boşaltılmış loncanın kiremitlerini söküyorlar. Yerinden oynatılan her parçada bedenimizden bir şeyler eksiliyordu sanki. An be an izledim bu acı sahneleri. Bir başka izleyen daha vardı benim gibi aralıksız her gün, fötr şapkalı, gözlüklü, bastonlu bir bey. Hem izliyor hem de içinde saklayamadığı üzüntüsüyle homur homur homurdanıyordu. Yıkıntı kamyonlara, traktörlere doldurulurken gözlerinden yaşlar süzüldüğünü gördüm. ‘Kim bu amca?’ diye sorduğumda, ‘Cevdet Öktem, loncayı yaptırtan belediye başkanı’ dedi babam. Hafriyat atıldı, zemin oyuldu, yeni bina (şimdiki PTT-Telekom) kendini göstermeye başladı. İşte o andan sonra fötrlü amca görünmez oldu. Ardından satıcılar, alıcılar, zahireciler, değirmenciler yoklara karıştı. Onlar erdi muradına, biz çıkamadık kerevetine.”[12]
Cevdet Öktem’in belediye başkanlığı döneminin en büyük yatırımlarından birisi olan lonca, böylelikle yıkılır ve PTT binasının inşaatına başlanır. Loncanın PTT’ye satılmasına dair belediye meclisindeki görüşmelerde tahıl ticaretinin üzüm çarşısının uygun bir yerinde yapılabileceğine dair öne sürülen fikir, bir yıl kadar sonra yeniden gündeme gelir. Belediye meclisinin 16 Mayıs 1975 tarihli toplantısında, “Şehrimizin 50 bin nüfusu aştığı ve ziraatçı halkımızın çokluğu hasebiyle borsa-lonca-ticaret ve ziraat odası ve benzerinin bir yerde toplu olarak bulunması amacı ile şehrimizin merkezi ve çarşı mıntakasında bulunan İstiklâl Mahallesi Piyaleoğlu Caddesi, Üzüm Çarşısı ve Ülkü Sokak kesimindeki belediyemizin de 5 arsası bulunan Üzüm Çarşısı Meydanı ile sırası ile 35, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16 parsellerin ihtiva ettiği sahanın 1/2000 ölçekli I no’lu imar paftasında borsa-lonca-ticaret odası-ziraat odası ve benzeri teşekküllerin kurulmasını sağlamak amacıyla gerekli imar tadilatının yapılmasına” ittifakla karar verilmiştir.[13] Söz konusu imar değişikliğine rağmen Turgutlu’da o tarihten günümüze kadar yeni bir loncanın inşa edilmediği hepimizin malumudur. 1974-75 yıllarında yıkılarak yerine PTT binasının inşa edildiği loncadan günümüze ulaşan tek somut kanıt, alanın hemen kuzeyinden geçen dar yolun adıdır. Bu dar yol halen ‘Lonca Sokağı’ adını taşımaktadır.
[1] Ahmet Kal’a, “Lonca”, TDV İslam Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/lonca , Erişim: 02.04.2023.
[2] Evliya Çelebi, Seyâhatnâme / İndeksli Tıpkıbasım, 5. Cilt, Ankara 2013, Varak: 17/a.
[3] Evliya Çelebi, a.g.e., Varak: 17/a.
[4] Ertan Gökmen, “Turgutlu Kazası Vakfiyeleri”, Uluslararası Turgutlu Sempozyumu Bildirileri, Cilt: 2, Turgutlu 2018, s. 775-776.
[5] “Kasabada Bir Lonca Yapılıyor”, Yeni Asır gazetesi, 4 Kânunuevvel 1933, s. 2.
[6] Turgutlu Belediyesi 20.07.1937 tarih ve 109 numaralı encümen kararı.
[7] Mehmet Gökyayla, Turgutlu’nun Kaybolan Mezarlıkları, Turgutlu 2021, s. 24-25; Mehmet Gökyayla-Rabia Akgüvenç-Hasancan Eralaca, Millî Mücadele Döneminde Turgutlu, Turgutlu 2021, s. 30.
[8] Bu arsalar erken dönemlerde belediye tarafından satılmış olmalıdır.
[9] “Turgutlu’da Yeni Borsa Binası”, Anadolu gazetesi, 13 İlkteşrin 1937, s. 3.
[10] Cumhuriyet’in 14. yıldönümünde Manisa ili çapında açılışı yapılacak tüm kurum ve hizmetler hakkında ayrıntılı bilgi için bakınız: “Manisa Mektubları: Cumhuriyetin Manisa’ya Getirdiği Büyük Eserler”, Anadolu gazetesi, 26 İlkteşrin 1937, s. 5.
[11] Turgutlu Belediyesi Meclisi 04.06.1974 tarih ve 30 numaralı karar.
[12] Ahmet Özkaradayı’dan aktaran: M. Hayri Bökü, Kaybolan Meslekler, Turgutlu 2021, s. 45.
[13] Turgutlu Belediyesi Meclisi 16 Mayıs 1975 tarih ve 32 sayılı kararı.