63 yıllık Demirköprü Barajı'nın inşası
SON yıllarda küresel ısınmanın sebep olduğu kuraklık ve beşeri sebeplerden kaynaklı aşırı su kullanımı nedeniyle bölgemizin en önemli su kaynaklarından olan Gölmarmara gölü ve Demirköprü barajı tamamen kuruma noktasına gelmiştir. Bilindiği üzere Gediz nehri havzası ülkemizin olduğu kadar dünyanın da en verimli ve kıymetli tarımsal üretim alanlarından birisidir. Dolayısıyla bölgemizin ve ülkemizin ekonomisine mühim katkıları olan Gediz ovasını sulayan ve hatta ovanın mikroklimal açıdan iklimsel şartlarına da etki eden iki önemli ve büyük su kaynağının kuruması, hem bölge halkını hem de bahsettiğimiz hususları bilen ve bu konuda gerekli azami hassasiyeti gösteren herkesi endişeye sevk etmektedir.
Esasen günümüzde Gediz ovasına hayat veren üç önemli su kaynağı bulunmaktadır ki bunlardan birisi bu ovayı meydana getiren ve besleyen, doğal su kaynağımız olan Gediz nehridir. Diğer iki su kaynağımızdan birisi olan Demirköprü barajı zaten bilindiği üzere insan eliyle oluşturulmuş yapay bir baraj gölüdür. Gölmarmara gölü ise esasen kuzeyinden ve batısından alüvyal setlerle çevrilmiş oldukça sığ bir alüvyal set gölüdür ve tarih içerisinde yağış rejimine bağlı olarak bazen dolmuş bazen de tamamen kurumuştur.
Cumhuriyetin kurulmasından hemen yirmi yıl sonra Gediz havzasının öneminin farkında olan devlet kurumları bu kıymetli tarım havzasını hem taşkınlardan korumak hem de sulu tarıma imkan sağlayabilmek amacıyla havzanın tamamını esas alan ciddi çalışmalar yapmıştır. Öncelikle 1938-52 yılları arasında yapılan çalışmalarla o zamana kadar en fazla 35.000 dönüm alanı kaplayan Gölmarmara gölünün güneydoğusunda bulunan açıklığa büyük bir set inşa edilmiş, Gördes çayının suyu ve ilerleyen yıllarda inşa edilecek olan Demirköprü barajının suyu kanallar ile göle aktarılmış ve böylece gölün toplam büyüklüğü iki katına, derinliği ise üç katına çıkarılarak büyük bir rezervuar oluşturulmuştur. Böylece Türkiye Cumhuriyeti Gediz ovasının sulanması, yer altı sularının beslenmesi ve bölgedeki ekonomik faaliyetlerin çeşitlendirilmesi amacıyla ilk önemli projesini böylece gerçekleştirmiş, havzaya çok önemli ve büyük bir göl kazandırmıştır.
Gölmarmara rezervuarının tamamlandığı 1952 yılında bölge için bir diğer önemli proje gündeme gelmiş, Batı Anadolu’nun en önemli nehirlerinden olan Gediz’in üzerine bir baraj inşası için çalışmalara başlanmıştır. Esasen Gediz üzerine bir baraj inşa edilmesini zorunlu kılan bazı sebepler bulunmaktaydı. Gediz nehrinin özellikle bahar aylarında sürekli taşarak yatağının dışına çıkması Salihli’den Menemen’e kadar bütün ovada taşkınlara sebep olmakta, on binlerce dönüm araziyi ve köy ve mezraları su altında bırakmaktaydı. Bu taşkınlar halihazırda Osmanlı’dan beri bölgede ciddi ekonomik kayba yol açmakta, önü alınamayan bir doğal afet olagelmekteydi. Bir başka sebep ise Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren İzmir ve Manisa şehir merkezleri ve ilçeleri hızla büyümeye başlaması, artan nüfus, sanayi üretimi ve modernleşmenin mühim ölçüde enerji ihtiyacı ortaya çıkarmış olmasıydı. Cumhuriyetin ilk yıllarında yakalanan teknik alandaki modernleşme, Gediz nehrinin yüzyıllardır sebep olduğu afetin avantaja dönüştürülebileceğini göstermiş ve 1950li yılların başlarında nehrin üzerine bir baraj inşa edilmesi çalışmalarını başlatmıştı. Böylece hem ovada, Gölmarmara rezervuar gölünden sonra, ikinci bir göl yapılarak sulanabilen arazi miktarı artırılabilecek hem bölgenin elektrik ihtiyacı karşılanabilecek hem de Gediz nehri kontrol altında tutularak taşkınların önüne geçilebilecekti.
14 ağustos 1953 tarihli İcra Vekilleri Heyeti, yani Bakanlar Kurulu, toplantısında alınan kararla Gediz nehri üzerinde inşa edilecek olan Demirköprü barajının inşa programına alınması ve gerekli projenin hazırlanması için Bayındırlık Vekaleti görevlendirilmiştir.[1] Ayrıca elektrik işleri etüt dairesinin Amerikalı bir mühendislik firmasıyla beraber hazırlamış olduğu avam projelerde ön görülen tahmini maliyetin tedariki için Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası’ndan kredi talep edilecek, tesislerin inşası için ise gerekli 35.000.000 liranın iç sermayeden temini maksadıyla “Ege Elektrik Türk Anonim Şirketi” adıyla bir şirket kurulacaktı.[2]
25 mart 1953’te Demirköprü barajının inşa ihalesinin, Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes’in onayıyla, “Rar Türk Limited ve Fransız Entreprises Metropolitaines et Coloniales” isimli bir şirkete verilmesi kararlaştırıldı[3] ve işin mukavelesi 29 nisan 1954’te imzalandı.[4] Şirketin Türk lirası ile yapacağı harcamalar sözleşmedeki şartlara uygun olarak, dış ödenekler ise 9 yıl vadeli 18 taksit halinde bonolar vasıtasıyla ödenecekti. Bonolar 1 temmuz 1954’de düzenlenecek, ilk ödeme 3 bono halinde gerçekleştirilecek, kalan bonolar bir bankada tutularak işbitirmeler gerçekleştirildikçe peyderpey şirkete verilecekti. Ayrıca, ilk altı bono hariç, bonoların faizi 1 temmuz 1954 tarihinden itibaren %5 olacaktı.[5] Bununla beraber baraj inşaatının mühendislik ve inşaat işlerinin kontrol ve denetiminin, Maliye Bakanlığı ve Bakanlar Kurulu’nun onayıyla, 15 temmuz 1954 tarihinde Amerikalı bir firma olan “Knappen-Tippetts-Mccarty Engineers” şirketine verilmesi kararlaştırılmıştı.[6] Barajın inşasına ise 18 haziran 1954’de başlanmıştır.[7]
1955 yılının ortalarına ait olduğu anlaşılan ama kimin düzenlediğine dair bir bilgi bulunmayan değerlendirme raporundan baraj inşaatının planlandığı gibi yürüdüğü anlaşılmaktadır. Raporda Demirköprü barajının toprak dolgu tipinde inşa edileceği, Gölmarmara rezervuarı ile beraber toplam 780.000 dönüm araziyi sulayacağı, yılda 193.000.000 KWh elektrik üreteceği ve yekunda 1.600.000.000 metreküp su tutacağı ifade edilmekte, projenin toplam maliyetinin ise istimlak bedelleri hariç 92.000.000 lira olacağı öngörülmektedir.[8]
Barajın inşası devam ederken buradan elde edilecek elektrik enerjisinin bölgedeki yerleşim yerlerine dağıtılması ve satılması için bir sözleşme hazırlanmış, söz konusu sözleşmeye uygun olarak imtiyaz hakkı 25 ağustos 1955’te Bakanlar Kurulunca Ege Elektrik Türk Anonim Şirketi’ne verildi.[9]
Baraj müdürü Mehmet Yavaş Bey’in 1 kasım 1957’de düzenlediği bir rapora göre, kasım 1957’ye kadar geçen sürede, inşa süreci sorunsuz ilerlemekte ve iş programında herhangi bir aksama bulunmamaktaydı. Rapora göre baraj tamamlanana kadar toplam 6.614.400 metreküp hafriyat, 5.004.000 metreküp de dolgu yapılacak, 77.300 metreküp beton dökülecek ve toplam 3.061 metre uzunluğunda tünel inşa edilecekti. Kasım 1957’ye kadar 4.637.606 metreküp hafriyat ve 3.136.026 metreküp dolgu yapılmış, 12.564 metreküp beton dökülüp 1.863 metre de tünel inşa edilmişti.[10] Raporu hazırlayan Mehmet Bey işin %60’ının tamamlanmış olduğunu, sene sonuna gelindiğinde programın önüne geçilebileceğini ifade etmektedir.[11] İş akışına göre barajın kasım 1958’de su tutmaya hazır hale geleceği görülmekteydi.
Demirköprü barajı su tutmaya başladıktan sonra baraj gölünün kaplayacağı toplam hazne alanı 46.100 dönüm[12] büyüklüğünde devasa bir araziye tekabül etmekteydi ki bu hazne dahilinde birçok köy ve bu köylerin tarımsal arazileri bulunmaktaydı. Dolayısıyla baraj inşasının önemli bir safhası ve finansal yükü de bu köylerin ve arazilerin istimlak edilmesiydi. Zira 15 eylül 1958’de haznenin doldurulmasına başlanılacak ve baraj şubat 1959’da tamamen dolacaktı. Baraj sahası içerisinde 9 köy bulunmaktaydı ve istimlak edilmesi gereken toplam arazi miktarı 57.000 dönümü bulmaktaydı. Bu iş için öncelikle Tapu ve Kadastro idaresi ile beraber bölgenin kadastro haritaları hazırlandı. İstimlak neticesinde mülklerini terk edecek vatandaşlara verilmek üzere çevrede hazineye ait arazi tespit edilmeye çalışılmış ancak bulunamayınca mülklerin değer tespitinin yapılarak ücretlerinin ödenmesine karar verilmiştir. Toplam istimlak bedelinin 35.000.000 lirayı bulması ödemelerin peyderpey yapılması ihtiyacını doğurmuş, istimlak işleri baraj inşaatının ilerleyişi ile paralel gerçekleştirilmiştir.[13]
Demirköprü barajı sahasında kalan ve istimlake konu olan araziler 24 farklı köye aitti. Bunlardan 3’ü Salihli’ye, 20’si Gördes’e ve 1’i de Kula’ya bağlıydı. İstimlak planına göre Gördes’in Tahtacı, Yabacı, Karyağdı ve Gerencik köylerinin istimlak bedelleri 1956 yılının eylül ve ekim ayları ile 1958 yılının temmuz, ağustos, eylül, ekim ve kasım aylarında yapılacaktı. Yine Gördes’in Mamallı köyü 1956’nın 7. Ve 8. Ayları ile 1958’in 6. ayından 1959’un 2. ayına kadar, Tokmaklı ve Avşar köyleri 1956’nın 10. Ayı ile 1958’in 6. ayından 1959’un 2. ayına kadar istimlak bedellerini alacaklardı. Borlu, Temrek ve Tepeköy köylerine 1956 yılının 5. Ayından 8. Ayına kadar ve 1958’in 6. Ayından yıl sonuna kadar, Eceköy, Hanaylı ve Oraklar köyleri 1956 yılının 6. ayından 10. ayına kadar istimlak ile ortaya çıkan haklarını alabileceklerdi. Topalmusa, Sacayak ve Çarıklar köyleri 1956’nın 5. ve 8. ayları arasında, Kula’nın Tekke köyü 1956’nın 10. ayında ödemelerini alacaklardı. Son olarak Salihli’nin Delibaşlı, Ortaköy ve Sindel köylerinde yaşayanlara ise istimlak bedeli ödemeleri 1956 yılının ekim ve kasım ayları ile 1957’nin nisan ayından itibaren yapılacaktı.[14]
18 haziran 1954’de başlayan inşa süreci yaklaşık 6 yıl sürmüş ve Demirköprü Barajı ve Hidroelektrik Santrali 18 mayıs 1960’da, dönemin başbakanı, Adnan Menderes tarafından açılarak hizmete girmiştir. Her ne kadar son yıllarda yaşanan kuraklık sebebiyle kurumuş da olsa Demirköprü 63 yıldır bölgemize ve ülkemize hizmet eden önemli tesislerimizden birisi olarak varlığını sürdürmektedir.
[1] BCA. 30-18-1-2. (Kararlar Daire Başkanlığı), 133-68-3, 94-61, madde 1.
[2] BCA. 30-18-1-2. (Kararlar Daire Başkanlığı), 133-68-3, 94-61, madde 2-3.
[3] BCA. 30-18-1-2. (Kararlar Daire Başkanlığı), 135-28-12, 94-61.
[4] BCA. 30-1-0-0. (Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü), 94-588-7, E21, s.2.
[5] BCA. 30-18-1-2. (Kararlar Daire Başkanlığı), 135-28-12, 94-61.
[6] BCA. 30-18-1-2. (Kararlar Daire Başkanlığı), 136-66-15, 99-7.
[7] BCA. 30-1-0-0. (Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü), 94-588-7, E21, s.2.
[8] BCA. 30-1-0-0. (Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü), 94-587-11, E21, s.5.
[9] BCA. 30-18-1-2. (Kararlar Daire Başkanlığı), 140-80-4, 76-58.
[10] BCA. 30-1-0-0. (Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü), 74-472-10, E8, s.4.
[11] BCA. 30-1-0-0. (Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü), 74-472-10, E8, s.5.
[12] BCA. 30-1-0-0. (Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü), 94-587-11, E21, s.5.
[13] BCA. 30-1-0-0. (Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü), 94-588-7, E21, s.2-3.
[14] BCA. 30-1-0-0. (Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü), 94-588-7, E21, s.5.
Yorumlar
Kalan Karakter: