Turgutlulu Çevrecilerden 'Dünya Su Günü' Paylaşımı
Turgutlu Çevre Derneği, 22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla bir paylaşımda bulundu. Suyun insanlar için önemine vurgu yapan çevreciler şu ifadelere yer verdi:
"Yıllardır Gediz Büyük Ovası'nda yaşayanların suyla ilgili sıkıntıları görmesi gerektiğini ve hem yöneticilerin hem de su kullananların acil tedbir alması gerektiğini Turgutlu Çevre Derneği olarak özenle vurgulamaktayız. Eğer suyun önemini kavrayamaz ve gerekli önlemleri almazsak, bizleri ve özellikle çocukları kısa bir zaman içinde yaşamsal hastalıklar beklemektedir.
İçme suyu kaynağımız olan yeraltı su seviyesinin 500 metrelere kadar indiği, 2024 yılında Manisa gazetelerinde yayımlandı. Aradan neredeyse bir yıl geçmesine rağmen bu konuda ciddi adımlar atılmadığını, tam tersine, çok su tüketecek sanayi tesislerinin kurulmasına izin verilmeye çalışıldığını görmekteyiz. Bu durum, ne yazık ki, dünyanın en değerli ovalarından biri olan Gediz Ovası'ndaki tarım arazilerinin şehirleşmeye kurban edildiğini gösteriyor.
Gelecek kuşakların yapay gıdalarla beslenmesine razı olan bir toplum haline mi gelmeliyiz?
Suyun insan yaşamı için ne kadar önemli olduğunu bilmeyen kimse yoktur. Günde en az 2 litre su içmeyen bir insanın sağlıklı bir şekilde yaşamını sürdürme şansı yoktur. Sağlık açısından suyun miktarı kadar temizliği de önemlidir. Yeterli ve temiz su sağlanması durumunda dünyadaki hastalıkların %80’inden fazlası önlenebilmektedir.
Sanayi atıklarının kanalizasyona verilmesi, tarım alanlarında aşırı miktarda tarım ilacı ve pestisit kullanımı, içme sularının en büyük kirlilik sebeplerindendir. Yeraltı ve yerüstü sularının kirlenmesi, içme ve kullanma suları açısından en büyük tehlikelerden biridir. Büyük Ova’da tarım yapmak yerine sanayi tesisleri kurarak su tüketimini aşırı artırmak, gelecekte sağlıklı yaşam açısından büyük sıkıntılar doğuracaktır.
Ayrıca günümüzde kuraklık gözle görülür hale gelmiştir. Giderek daha da etkili olacak ve su kesintilerine kadar varabilecek günler çok uzak değildir. Bunların en görünür etkilerinden biri, insanların temel ihtiyacı olan suyun para ile satılır hale gelmesidir.
Özetle; yöremizde su temin zincirinin başlangıç noktası Gediz Havzası'dır. Su kalitemiz büyük ölçüde havzanın jeolojisi ve toprak yapısı tarafından belirlenmektedir. Havza kirliliği, insan ve sanayi faaliyetlerinden kaynaklanmaktadır. Havzanın yüzey ve yeraltı suları mutlaka korunmalıdır.
İnsan faaliyetleri derken; tarımsal ilaçların çok akıllıca ve dengeli kullanılması büyük önem taşımaktadır. Yeraltı ve yerüstü sularının kirlenmesi ve hastalıklara yol açması engellenmelidir. Aynı şekilde, evsel su kullanımında gereksiz su kaybı önlenmelidir. Musluklar aç-kapa sistemine çevrilmeli, hela rezervuarları 4 litre kapasiteye düşürülmeli, banyoda mümkün olduğunca az su kullanılmalı, sebze-meyve yıkarken musluk yerine kaplar tercih edilmelidir. Yani temiz su, akılcı kullanılmalıdır.
Çiftçilerimize gelince; tarla sulamada yine akılcı çözümler uygulanmalı, damlama sulama gibi tasarruflu yöntemlere geçilmelidir. Kontrolsüz sulamadan, vahşi sulamadan kaçınılmalıdır. Tarımda doğal ilaçlama yöntemleri araştırılmalı ve uygulanmalıdır.
Eğer havza sularımızı bilinçsiz kullanmaya devam edersek ve su tüketim oranlarımızı düşürmezsek, yakın gelecekte susuzluk ve buna bağlı hastalıklar başa çıkılamaz hale gelecektir.
Ülkemizin geleceğinin sağlıklı ve güzel olması dileğiyle." ifadeleri kullanıldı.
Yorumlar
Kalan Karakter: