Mehmet Gökyayla
TURGUTLU Kent Müzesi Sorumlusu Mehmet Gökyayla, Turgutlu’nun ilk sanayi tesislerini ve tarihini gazetemize anlattı.
Gökyayla’nın yazısı şu şekilde:
Bugün sanayi denildiğinde hepimizin aklına çok sayıda çalışanı olan ve karmaşık bir üretim sürecini barındıran fabrikalar gelmektedir. Oysa iki yüz yıl kadar geriye gidecek olursak Osmanlı coğrafyasında bu şekilde bir fabrika görmek mümkün olmayacaktır. Osmanlı Devleti’nin “1700’lü yıllardan başlayarak 1860’lara kadar süren sanayileşme çabası çerçevesinde çok sayıda devlet fabrikası (Fabrika-i Hümayun) kurulmuştur.[1] Bu erken dönem fabrikaları, doğrudan doğruya devletin ve ordunun ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik sanayi kuruluşlarıdır. Anılan fabrikalardan önceki dönemde ise bugünden bakınca ilkel olarak nitelenebilecek sanayi tesisleri, Osmanlı coğrafyasında yüzlerce yıl boyunca varlıklarını sürdürmüşlerdir.
Turgutlu’nun içerisinde bulunduğu bölgedeki ilk sanayi tesislerini, anlattığımız şekilde düşünecek olursak karşımıza çıkacak öncül örnekler, değirmenler olacaktır. Bu anlamda elimizdeki ilk kayıtlar, 16. yüzyıla ait tahrir defterlerinde yer almaktadır. 1531 ve 1575 yıllarına ait olan söz konusu defterlerde Turgutlu’nun merkez olduğu Yengi nahiyesinde 15 adet su değirmeni vardır ve bu değirmenler, dört farklı köye dağılmış durumdadır. Yine aynı kayıtlara göre, Yengi nahiyesinde bir adet de çeltik işletmesi gibi değerlendirebileceğimiz ding değirmeni çalışır durumdadır.[2]

Turgutlu kırsalında bir değirmen kalıntısı.
Sonraki yüzyıllarda da bu manzara çok değişmeyecektir. Değirmenler varlıklarını sürdürürken zamanla onların yanına yine ilkel sanayi tesisleri denebilecek tabakhaneler eklenecektir. 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında artık fabrika olarak nitelenen sanayi kuruluşları da karşımıza çıkmaya başlar. 1317 (M. 1899) yılına ait Aydın Vilayeti Salnamesi yani yıllığında Turgutlu’da 27 adet değirmenin yanı sıra 4 adet de fabrikanın mevcut olduğu kayıtlıdır.[3] Aynı rakamlar, 1326 salnamesine (M. 1908) kadar değişmeden sabit kalacaktır. Ayrıca yine aynı yıllarda burada önce 4 adet, sonra da 7 adet tâsirhanenin yani zeytinyağı işliğinin varlığı söz konusudur. Fabrika olarak anılan tesisler pamuk ve un imal etmektedirler.

Turgutlu kırsalında bir değirmen kalıntısı.
Turgutlu’daki öncü sanayi tesislerine dair bilgi veren elimizdeki bir diğer kaynak da 1927-28 yıllarına ait Devlet Salnamesi’dir. Anılan yayına göre, o yıllarda Turgutlu’da fabrika olarak nitelenen 9 tesis mevcuttur.[4] Bu tesislerin en eskisi 1293 (M. 1877) yılında kurulmuş olan susam yağı ve tahin fabrikasıdır. Çınarlı Han’daki bu fabrikanın sahibi, İsmail Ağazâde Nuri Bey’dir. Burada yıllık ortalama 7.600 kilo susam yağı, 72.000 kilo da tahin imal edilmektedir.

Yunan yangını sonrasında Turgutlu’daki bir fabrikanın durumu…
Bu yıllığa yansımış olan Turgutlu’nun fabrika boyutundaki ilk tuğla ve kiremit işletmesi, Kısmalı mevkiindedir. 1341’de (M. 1924) kurulan bu fabrikada 75.000 adet tuğla ile 4.000 adet de kiremit[5] üretilmektedir. Günümüzden bakıldığında çok düşük görünen bu rakamlar, gün geçtikçe artacaktır. Ancak bu fabrika, zaman içerisinde atıl bir hale gelecek ve ne yazık ki başlangıçta yapılan yatırımın karşılığını veremeyecektir.
1927 yılında Turgutlu’da değirmenlerin yanı sıra un imal eden üç tane de fabrika bulunmaktadır. Bunların üçü de İstasyon Caddesi olarak anılan günümüzün Atatürk Bulvarı üzerindedir. Bunlardan Bosnalı Mustafa Efendi’ye ait olan işletme, 1926 yılında kurulmuştur. Bahri Efendi’ye ait un fabrikası ise 1923’te kurulmuştur ve günde 100 kilo un imal etmektedir. Yörük Ali Efe ve Şürekâsı’na ait olan üçüncü fabrika[6] ise 1340 (1923) yılında tesis edilmiştir. Un imalinin yanında pamuk da işleyen bu fabrikanın yıllık üretim kapasitesi, 100.000 kilo pamuk ve 52.000 kilo undur. Fabrika, 60 beygir kuvvetinde bir motorla çalışmaktadır.
Pamuk, dönemin Turgutlu’sunda en önemli hammaddelerden birisidir. Yörük Ali Efe ve Şürekâsı’na ait olan fabrika haricinde iki fabrika daha pamuk işlemektedir. Bunlardan birisi Soğukkuyu ya da bugünkü ismiyle Piyaleoğlu Caddesi üzerindedir ve sahibi Osmanlı Devleti döneminde Turgutlu’da belediye reisliği de yapmış olan Poyrazzâde Mehmet Efendi’dir. 1340 (M. 1923) yılında kurulmuş olan bu fabrika, günde 300 kilo un imal etmekte ve mevsiminde pamuk da işlemektedir. Diğer çırçır fabrikası ise Kırkağaçlı Ragıp Bey’e aittir. Bu fabrika, zamanla Kırkağaçlılar adını alacaktır. 1341’de (1924) tesis edilen fabrikada yıllık 500.000 kilo pamuk işlenmektedir. Aynı zamanda elektrik üretimi de yapan bu tesis, ürettiği elektriği yakın çevresindeki evlere ve şehir aydınlatması için de belediyeye satmaktadır. Üretilen elektrik, yıllık 1.500.000 birimdir.
1927 yılında Turgutlu’da mevcut fabrikalardan bir tanesi de Ahmet Sabri Efendi’ye ait olan zeytin ve susamyağı fabrikasıdır. Bu fabrika da Turgutlu’da o dönemde var olan birçok sanayi tesisi gibi İstasyon Caddesi yani Atatürk Bulvarı üzerinde bulunmaktadır. O günlerde fabrika olarak anılan son tesis, Mehmet Emin Efendi’ye ait marangozhanedir. 1341 yılında açılan bu işletmede günlük 25 metre kereste işlenmektedir ve bu tesis de İstasyon Caddesi’nde yer almaktadır.
Devlet Salnamesi’nde anılan bu dokuz fabrikanın yalnızca bir tanesi yangın öncesi döneme aittir. Hatırlanacağı üzere Yunan kuvvetlerinin Turgutlu’dan kaçışları esnasında çıkardıkları ve 4-6 Eylül 1922 tarihlerinde yaşanan yangın, şehri neredeyse küle çevirmiştir. Osmanlı Devleti dönemine ait Aydın Vilayeti Salnameleri ile 1927 Devlet Salnamesi’nde var olan fabrikalarla ilgili veriler mukayese edildiğinde yüksek ihtimalle üç fabrikanın yanmış olduğu ve kurtuluştan sonraki döneme yalnızca bir fabrikanın ulaşabildiği anlaşılmaktadır.[7] Bu tesis, İsmail Ağazâde Nuri Bey’e ait olan susam yağı ve tahin fabrikasıdır.
Turgutlu’da 1937 yılında fabrika sayısı 10’dur. Bunların dört tanesi pamuk ve un fabrikası, ikisi susam ve zeytinyağı fabrikası, ikisi un fabrikası ve bir tanesi ise yalnızca pamuk işleyen bir fabrikadır. 25 ile 100 beygir güçlerinde değişen motorlarla çalışan bu fabrikaların yanında sonuncusu ise yukarıda sözü edilen Kısmalı mevkiindeki tuğla ve kiremit fabrikasıdır.[8]
1940’lı yıllara gelindiğinde de Turgutlu’da çalışır vaziyette 8 fabrikanın var olduğu görülecektir. İkinci Dünya Savaşı yıllarında pek çok tüketim maddesi karneye bağlanmış, bu şartlarda üretim yapabilmek bile çok zor bir hale gelmiştir. Benzin, gaz, mazot ve makine yağı gibi maddeler, belediyeler tarafından belirlenen miktarlarda tüketiciye ulaştırılmaktadır. 1945 yılına ait olan ve fabrikalara satılacak mazot ve makine yağlarının miktarını beliren elimizdeki bir evrak, o günlerdeki tesisleri öğrenmemize de vesile olmaktadır. Söz konusu evraka göre Turgutlu’da Değirmenci Bahri, Değirmenci Mustafa ve Değirmenci Sabri Beylere ait üç adet un fabrikası çalışmaktadır. Önceki yıllarda varlığından haberdar olduğumuz Yörük Ali Fabrikası, bu dönemde de çalışmaya devam etmektedir. Abdullah Ferdi Poyraz’ın elektrik fabrikası ile Yako Bencuya’ya ait Kırkağaçlılar Fabrikası, en yüksek miktarda mazot ve makine yağı tüketen tesislerdir. Elektrik fabrikasına bir ay için 5.400 kilo mazot ile 324.000 kilo makine yağı, Yako Bencuya’nın fabrikasına ise yine bir ay için 15.000 kilo mazot ile 131.040 kilo makine yağı tahsis edilmiştir. Bunların dışında da Hasan Saruhan’a ve Hasan Lenger’e ait birer fabrika daha aynı tarihlerde çalışır vaziyettedir.[9] 1970’li yıllara kadar varlığını sürdürdüğünü bildiğimiz Kısmalı’daki tuğla ve kiremit fabrikasından bu evrakta hiç bahsedilmemiş olması, anılan dönemde bu tesisin faaliyette olmadığını düşündürmektedir.
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki dönemde hem ekonomik gelişmeler hem de sanayinin giderek yayılmasıyla beraber Turgutlu’daki fabrikaların sayısı da giderek artacaktır. Bazıları geçmişte de var olan ve bir kısmı yakın denebilecek zamana kadar çalışmaya devam eden, neredeyse hepsi de şehir içerisinde kalan fabrikalar ise şunlardır: Miyo/Mustafa Böke Fabrikası, Yako Bencuya/Kırkağaçlılar Fabrikası, Muharrem Yıldırım Yağ Fabrikası, Osman Dolar Çırçır Fabrikası, Muhtar Karagözlü Çırçır Fabrikası, Tatarlar Çırçır Fabrikası, Saruhan Susamyağı ve Tahin Fabrikası, Âşık Ali Çırçır Fabrikası, Bahri Bey’in Çırçır Fabrikası, Faruk Korucu Çırçır Fabrikası ve Süt Tozu Fabrikası. Bunların yanında şehrin farklı bölgelerinde dört adet şaraphane ve yıllara göre sayıları değişen gazozhaneler, yine geçmişin sanayi tesisleri arasında anılabilir.[10] 1973 yılına gelindiğinde Turgutlu’daki artık çoğunluğu fabrika olarak adlandırılan sanayi tesislerinin sayısı 30 civarına yükselmiştir.[11]

Süttozu fabrikası.
1960’ların ikinci yarısından itibaren Turgutlu’da bir sanayi kolu büyük bir hızla büyüyecek ve hâkim sektör halini alacaktır. Bu sektör, tahmin edilebileceği üzere toprak sanayidir. Elektriğin sanayide yaygın şekilde kullanılabilir olması, bir zamanların tuğla ocaklarını öngörülemeyecek bir hızla fabrikalara dönüştürmüş; bu fabrikaların sayısı da hızla artmıştır. Günümüze yaklaştıkça ilçedeki sanayi firmalarının daha da çeşitlendiği, bilhassa Organize Sanayi Bölgesi ile birlikte farklı iş kollarının, yepyeni üretim biçimlerinin öne çıktığı bir sürece girilecektir. Turgutlu, böylelikle üzerinde bulunduğu coğrafyanın ve ticaret rotalarının avantajını günümüzde de etkin bir biçimde kullanmaya devam etmektedir.
Yorumlar
Kalan Karakter: