Turgutlu İlçe Tarım Müdürlüğünden anız yangınları için uyarı
İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Musa Çallı: Toprağa gömülen bitki artıkları belli bir zaman içinde parçalanarak humusa dönüşür, böylece toprağımızın organik madde miktarı artığından, verim artar. Organik madde arttığı için tohum yatağı hazırlamamız kolaylaşır. Anız yakma ile toprakta yarayışlı mikroorganizma sayısı azalır, toprağın biyolojik yapısı bozulur. Bu da ilerideki yıllarda verimin azalmasına neden olur.”
TURGUTLU İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, çoğu zaman alışkanlık haline gelen anız yangınlarının zararları ve cezası konusunda vatandaşları uyardı. Anız yakanlara her dekar için 60.11 TL idari para cezası verileceği vurgulandı. Anız yakma fiilinin orman ve sulak alanlara bitişik yerler ile meskun mahallelerde işlenmesi durumunda cezanın beş kat arttırılabileceği belirtildi.
‘ANIZI YAKARAK TOPRAĞIN BEREKETİNİ KAÇIRMA’
İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Musa Çallı, anızın toprağa karıştırılırsa, toprak verimliliğinin artabileceğini, toprak canlılarının beslenme ortamı yok edilm Anız olarak kalan bitki artıkları toprağa saplarıyla örterek kökleriyle kucaklayarak erozyonu önler. Bitki köklerinin açtığı kanallarda yağmur ve kar sularının birikimini sağlar. Doğal yapı bozulmaz. Toprak canlıları tür ve miktar olarak artacağından toprak yorgunluğu azalır. Orman yangınlarının oluşması, kültür alanları olan tarla bağ ve bahçelerin yanması önlenir. Doğadaki canlı ve cansız varlıklar arasındaki denge bozulmaz. Anızı yakarak, toprağın bereketini kaçırma.” dedi.
DEKAR BAŞINA 60.11 TL CEZA
Yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi.” Valiliğimiz 2018/1 tebliği ile 2018 üretim sezonunda 5442 sayılı İl idaresi Kanununun 66. maddesi gereğince anızların yakılmasını yasaklamıştır. Yasaya uymayanlar hakkında 2872 sayılı Çevre Kanununun 20. maddesi ( EK.1. maddesinin, (26/4/2006 – 5491/23 Madde ) gereğince cezai işlem uygulanacaktır. Bu kanununa göre uygulanacak idari para cezası dekar başına 60,11 ₺ olup, anız yakma fiilinin orman ve sulak alanlara bitişik yerler ile meskun mahallerde işlenmesi durumunda ceza 5 kat arttırılır.” hükmü uygulanacaktır. İlimiz ve İlçemizde hububat ve mısır tarımı yapılan alanlarda hasattan sonra, tarlada kalan arpa ve buğday anızlarının çiftçilerimiz tarafından genellikle toprak işlemeyi kolaylaştırmak amacıyla yakılmaktadır. Oysa anızı yakmanın hem orman yangınlarına neden olması, hem de tarımsal çevre açısından çok önemli zararlarının olduğunun bilinmesi gerekmektedir. Gerekli önlemlerin alınmaması sebebiyle ve dikkatsizlik yüzünden her yıl binlerce hektar orman alanımız yangınlarla yok olmakta, bunun sonucunda da erozyon ve kuraklık oluşmaktadır. Yanan orman alanlarının yeniden ağaçlandırılmayıp boş bırakılması, bu alanların tarımsal faaliyetlere açılması veya başka amaçlarla kullanılması sonucunda korumasız kalan toprak akıp gitmektedir. Erozyon ile en verimli toprak tabakasının taşınması sonucunda ana kayaya kadar tüm toprak materyali taşınmakta, bitki örtüsünün yok olması ve doğal dengenin bozulması ile kuraklık baş göstermektedir.”
ANIZI YAKMANIN ZARARLARI
Müdür Musa Çallı anızı yakmanın zararlarını ise şöyle sıraladı: Hububat hasadından sonra toprakta kalan bitki artıkları toprağı erozyona karşı korur. Toprak yapısını düzeltir, buharlaşmayı azaltarak nem kaybını önler, dolayısı ile toprak verimliliğini arttırır. Toprağa gömülen bitki artıkları belli bir zaman içinde parçalanarak humusa dönüşür, böylece toprağımızın organik madde miktarı artığından, verim artar. Organik madde arttığı için tohum yatağı hazırlamamız kolaylaşır. Anızın toprağa gömülmesi ile artan topraktaki organik madde içeriği, toprağın yarayışlı su tutma kapasitesini arttırır, toprağın sıkışmasını azaltır, bunlar toprağın verimini direk etkileyen unsurlardır. Anızı yakılan tarla toprağında suya dayanıklı agregat oranı azalır. Toprağın geçirgenliği azalır ve buna bağlı olarak yüzey akışı ile erozyon başlar. Anız yakma ile toprakta yarayışlı mikroorganizma sayısı azalır, toprağın biyolojik yapısı bozulur. Bu da ilerideki yıllarda verimin azalmasına neden olur. Anızın yakılmasıyla topraktaki azotobakter dediğimiz ve belli bitkilerin köklerinde onlara bağlı olarak yaşayan ve bu süre içerisinde havanın serbest azotunu toprağa fikse eden bakteriler hemen hemen tamamen yok edilmiş olur. Anızı yakılan tarlalarda toprak kaybının fazla olduğu, buna karşılık anızı yakılmayan ve gölge tavında sürüm yapılan tarlalarda ise toprak kaybının az olduğu belirlenmiştir.”
‘TOPRAK BİR CANLIDIR, YAKARSANIZ ÖLÜR’
“Anız yakma ile çevredeki ağaç, çalı ve diğer toprak üstü canlılar ile hasat edilmemiş komşu tarla ürünlerine zarar verildiği, havanın kirletildiği, anız artıkları ile beslenen yaban hayvanlarını öldüğü, hatta bazen insan ve traktörlerin dahi yanmasına sebep olduğu bilinmektedir.” diyen Çallı, karayolları güzergâhlarındaki anız yakmaların görüş mesafesini azaltarak ölümlü trafik kazalarına yol açtığı bilinmesi gerektiğini dile getirdi.
Çallı sözlerini şu şekilde tamamladı: “Anızlarımızı yakmamamız için uygulayabileceğimiz kültürel tedbirler ise hububat hasadı biçerdöverlerle toprak yüzeyine yakın yapılmalı, hasat sonrası parçalanma ve çürümeyi kolaylaştırmak için sapları parçalayacak bir alet kullanarak anız toprağa karıştırılmalıdır. Anızın daha çok ve çabuk parçalanıp ayrışarak organik maddeye dönüşmesini sağlamak için toprakta kalan sapın % 1’i oranında ( dekara 2-2,5 kğ.saf azot) dengeleme gübresi verilmelidir. Anızı parçalayarak organik maddeye dönüştüren topraktaki mikroorganizmaların bu faaliyetleri sırasında ihtiyaç duydukları azot bu şekilde toprağa verilmelidir. Azaltılmış veya sıfır toprak işlemeye giden dünyaya ayak uydurabilmemiz için direk ekim yapabilen mibzerleri yaygınlaştırmamız gerekir. Tarımda esas amaç toprağın üretkenliğini, dayanıklılığını sağlamaktır. Hedefimiz toprağı koruyarak gelecek yılların ürününü garantiye almaktır. Modern tarımda anız yakmaya kesinlikle yer yoktur. Bu nedenle toprak ve su muhafazasının gereği olarak anızların yakılmasından vazgeçmeliyiz. Anızlarımızı yakar isek, kıt kaynak olan toprağımızı erozyona karşı koruyamayız, gelecek nesillere iyi bir miras olan toprağı bırakamayız. Çünkü toprağımız çeşitli nedenlerle kaybolmakta ve azalmakta, verimli katmanı nehirlere ve oradan da denizlere taşınmaktadır. Çiftçilerimiz çocuklarına ve torunlarına iyi bir miras bırakmak istiyorsa anızı yakmaktan vazgeçmelidir. Toprak bir canlıdır, yakarsanız ölür.”
Nurullah ÇANKAYA
Yorumlar
Kalan Karakter: