Turdaklılar; Antalya, Köprülü Kanyon ve Salda gölünde
Yoğun yaz sıcağında Turgutlu Turdak Kulübü Sporcuları Antalya, Köprülü Kanyonu ve Salda gölünün soğuk sularında üç gün keyif geçirdiler
Kulübün yeni ve genç sporcularından, Türkçe öğretmeni Selin Aşkın, Turdak kulübünün bu etkinliğini gazetemize anlattı.
“27 Temmuz gecesi başlayan yolculuğumuz 28 Temmuz sabahı son buldu. Yolculuğumuzun sonuydu fakat üç gün süren keyifli bir kamplı gezimizin başlangıcıydı.
Uykulu gözlerle bir Antalya sabahına günaydın dedikten sonra kahvaltımızı yapıp Konyaaltı Plajı'na doğru yola çıktık. Sabahın ilk saatlerinde bile sıcacık olan Akdeniz’in sularına attık kendimizi. Öğleye doğru merkezde bulunan Düden Şelalelerine kısa bir ziyarette bulunduk. Ardından kamplı gezimize adını veren Rafting etkinliğimizi gerçekleştirmek için Manavgat'a bağlı Beşkonak Köyü'ndeki Köprülü Kanyon Kamp alanına geldik.
Turdak’tan 60 ve Soma, Sodos Kulübünden 16 kişi ile gerçekleştirdiği bu etkinliğin güzel olan tarafı ise kamptaki tüm doğa sever arkadaşlarımızın paylaşımcı ve yardımsever olmaları, birlik olunması bu tür gezileri daha da anlamlı kılan bir özellik. Çadır kurma zamanında yardım, kahvaltı, yemek, çay saatinde herkesin ikramlarını paylaşması, tüm bunlar mavi ve yeşilin tonlarıyla tamamlanınca kamp atmosferini adeta küçük bir köy hayatına çeviriyor.
Cuma gecesi konakladığımız Beşkonak Köyündeki kampımızın en heyecanlı ve güzel saatleri cumartesi sabahı başladı.
İlk kez Kanyoning(Kanyon geçişi) ve Rafting yapacak olan bizler heyecanlıydık. İkinci, üçüncü kez katılanlar ise sabırsızlıkla botlara geçmeyi bekliyorlardı. Etkinlik başlamadan önce Kanyonun eşsiz doğasında kısa ancak tehlikeli bir parkuru düşe kalka, kimi yerde çok derin göletlerden yüzerek geçerek korku içinde yürüdükten sonra takım rehberleri eşliğinde botlara geçildi. Yoğurt kovaları ve küreklerle su savaşı ilk dakikalardan itibaren başladı. Kürek çekmek, takım ruhu oluşturmak, başka botlardan yüzünüze buz gibi atılan nehrin suları, akıntının şiddetlendiği yerlerde düşmemek için botun iplerine sığınmak her dakikasından ayrı keyif aldığımız rafting parkurumuzu böylece tamamladık. Kamp yerine geri dönerek kısa bir dinlemenin ardından otobüslerimize geçip Köprülü Kanyon'a veda ettik. Gezimiz burada bitmedi tabi sıra Türkiye'nin Maldivleri diye bilinen, mavi ve yeşilin muhteşem uyumunu yansıtan lavanta kokulu göle gelmişti.
Salda Gölü...
Ülkemizde yeni yeni keşfedilmeye başlanan bu gölün ilginç özellikleri var. Burdur İlinin Yeşilova İlçesi’nde bulunan Salda Gölü beyaz bir kumsala sahip. Bu ilçeye oldukça yakın olan Salda Gölü’ nün derinliği tam 184 metre. Bu gölün rakımı ise 194 metre. Türkiye’ deki en derin göl unvanına sahip Salda Gölü, Dünya’da bulunan en berrak göllerden birisi. Toros Dağları arasında, eşsiz bir güzelliğe sahip göl, aynı zamanda bir krater gölü. Gölün suyu soda, magnezyum açısından oldukça zengin. Aynı zamanda killi bir yapıya sahip. İşte gölde bulunan zengin magnezyum içeriği kumsalının da beyaz olmasına sebep oluyor. Bilim insanlarının ilgisini çekmesinin sebebi ise Mars’ taki yeryüzüyle benzerlik göstermesi. Çok kapsamlı çalışmalardan biri olan, İskoç bilim adamı Prof. Dr. Mike Russel’ in gerçekleştirdiği araştırmada, burada bulunan kayaların magnezyum içerdiği ve Mars’ taki kayaların yapısıyla çok büyük bir benzerlik gösterdiği ortaya çıkmış. Araştırmalara göre Mars’ ta bulunan yüzeyin özelliklerine benzer özellikler Dünya üzerinde sadece 2 bölgede mevcut. Biri Kanada’ da, diğeri ise Salda Gölü’ nde. Bu yüzden turizm açısından da oldukça çekici bir bölge. Bu özellikleriyle ve Yeşilova Belediyesinin ücretsiz kamp olanağı sağlaması da ziyaretçi akınına neden oluyor.
Cumartesi akşamı da Salda Gölü kampımız başladı. Burası bir Antalya kadar sıcak değildi tabi geceleri iyice soğuyup gündüz yaz mevsimine geri dönüyordu. Göl’e aracımızın lastiğinin patlaması nedeniyle geç varabildik. Çadırlarımızı kurup göl kenarında küçük dalgaların şıpırtısı eşliğinde –yoğun kalabalıkla- yıldızları izledik. Sabah, kahvaltı sonu; Ördek yavruları gibi ilk işimiz göle koşmak oldu. İçilecek su berraklığında göl sularında yüzdük, güneşlendik. Öğleye doğru güneşin kurutucu etkisi başlayınca bizler de gölün yakınındaki kil çukuruna koştuk, maskelerimizi yapıp güneşte kuruttuk, heykelcilik oynadık sonra kendimizi bol mineralli göl sularına atarak killerimizden arındık.
Buldan ziyareti
Kamp arkadaşlarımız sayesinde bol gülücüklü ve eğlenceli anılarla Turgutlu'ya dönüş yolculuğumuz Pazar akşamı kısa bir Buldan ziyaretinden sonra başladı.
Kamp; Bende şu izlenim bıraktı; Birlikte, yardımlaşma, eğlence, keşif, mutluluk ve macera sözcüklerinden oluşuyor. Gözlemlerim sonucunda ise bu geziyi anlamlı kılan yönler geziye katılan herkesin keşfetme ruhuna sahip olması ve çocuklar gibi eğlenmeyi bilmeleri. Turgut Uyar'ın da dediği gibi "Biz büyüyerek çocukluk etmişiz."
Turdak ailesindeki herkese dolu dolu geçen üç güzel gün ve ilk deneyimim olan muhteşem kamp için başta Kulüp başkanı Celalettin Ölgün’e ve tüm emeği geçenlere teşekkür ediyorum.” dedi. DOĞAN ÇİZMECİ
Yorumlar
Kalan Karakter: