"Böyle bir tahayyülüm yoktu. Bana asıl ilham kaynağı olan şey buranın taşında toprağında babamın emeğinin olması. Bu işletmenin ayakta kalması hedeflediğim bir şey. Çünkü emek kolay verilen bir şey değil. Babamın 80 yıllık ömrünün 50 yılının sonucunda ulaştığı bir noktadayken buranın satılması doğru değildi. O yüzden ben üniversitede okurken, yüksek lisans yaparken, çalışma hayatımdayken çiftliğe dönerim diye bir hayalim yoktu. Çünkü Bursa, İstanbul ve Lüksemburg'dan sonra burası çok da böyle dönülecek bir yer değildi benim için. Tamamen yurt dışına taşınmak, orada vatandaşlık alıp hayatımı sürdürmek gibi bir hedefim vardı. Sonrasında dünya turuna çıkmak, gezmek vardı. Şimdi ise tam tersi, olaylar doğduğu yerden battı, battığı yerden doğmaya başladı."