Turdak- Turgutlu Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü sporcuları, yoğun yağışa karşın doğa yürüyüşlerini gerçekleştirdiler.
Turdakla bu pazar Ahmetli Dereköy, Gümbürdek, Çıplak değirmen, Alahıdır arasındaydı. Her zaman olduğu gibi sabah yedide yola çıkan ekib kahvaltısını bu kez Ahmetli’de açık buldukları ilk kahvede yaptılar. Sobanın başında sohbet ederek yiyeceklerini paylaştılar. Ahmetli Ruh Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne yakın bir yerde araçtan inerek yürüyüş başladı. Hava hala karanlıktı ve hafif yağmur başlamıştı. Yağmurluklar giyildi. Bacası tüten köy evlerinin yanından yürüyüp geçtik. Yağan yağmur, eriyen kardan sele dönen dereden geçiş yapıp Çıplak değirmene ulaşmak için grup burada ikiye ayrıldı. Tehlikeyi göze alan bu grubun işi zor. Diğer grupla kolayı seçerek orman içi yoldan yürüdük ama aynı derenin bir kolu yolumuzun üzerinden de akıp geçiyordu.
Her ne kadar taşlar konsa da içine basıp geçecek duruma gelmedi. Tozluk ve botları olanlar coşkun akan dereden hızla yürüyüp geçtiler . Uzun süre kararsız kalanlar botları çorapları çıkarıp yürüyerek geçtiler. Hep bir seçenek vardır diyenler de derenin alt tarafından bir geçiş bularak atlayıp geçti. Yolun devamında Gümdürdek vardı ama yağmurda yolu uzatmadık ve bizim için çay demlemiş olan Ahmet (Karaca)Amcamızın kulübesine yöneldi. Burası Turdak’ın yılda en az bir kez uğradığı bir yer. Ahmet Amca sehpasını hazırlamış bizi bekliyordu. Bisküvi arası lokum ve sohbet eşliğinde çaylarımızı içtik. Ahmet Amca kulübesinde yalnız yaşıyordu, eşi vefat etmiş. Arkadaşlara, eşinizin kıymetini bilin, milyarınız olsa da saçının bir teli alınmıyor diye öğüt verdi. Ahmet Amca ile vedalaşıp Çıplak Değirmen’e doğru yürüdük. Tarihi taş köprüde fotoğraflar çekilip karşıya geçtik. Değirmen’in bacasından duman çıkıyordu. Merakla içeri girildiğinde Manisa, Magnesia dağcılık kulübünden dağcı arkadaşların kamp yaptığını gördük. Şömineyi yakmışlar, kahvaltılarını yapmışlar. Tanıdıklar, dostlar sevgiyle kucaklaştılar. Dağcılar böyledir, en olmadık yerlerde karşılaşıverirler. Değirmen önünde anı fotoğrafı çekilip vedalaştık. Çamurlu köy yolunda yürümek biraz zor oldu. Kısa süren yürüyüşümüzde yemek molasına vakit kalmadı. Alahıdır Köyüne vardığımızda saat on iki olmuştu. Ayaklarımızın çamurunu caminin çeşmesinde temizledik. Kahvede çaylarımızı içip dönüşe geçtik. Haftaya; Kemalpaşa, Armutlu-Bayramlı parkurundayız. İlk kez yürüyeceğimiz bu parkuru heyecanla bekleyeceğiz.HABER MERKEZİ
Yorumlar
Kalan Karakter: