SAĞLIK KAPINIZ AÇIK KALSIN
ECZANELER KAPANIYOR, HALK SAĞLIĞI TEHLİKEDE!
TEB 29.Bölge Manisa Eczacı Odası bugün Manisa bir basın açıklaması düzenledi. Yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Türkiye’nin dört bir köşesinde; eczanede, hastanede, kamuda, akademide, ilaç endüstrisinde ve dağıtım kanallarında hizmet veren 50 binden fazla meslektaşımızla insan sağlığına dokunan, hastalıklara şifa olan, ilaç-eczacılık hizmetinin bir an bile aksamadan yürümesini sağlayan eczacılık mesleğinin ve birinci basamak sağlık hizmetinin vazgeçilmez unsuru olan biz eczacılar, uzun süredir ekonomik zorluklarla mücadele etmekteyiz. İlaç fiyat politikalarındaki tutarsızlıklar, ekonomik dalgalanmalar ve yetkililerin taleplerimizi görmezden gelmesi nedeniyle eczaneler ayakta kalamaz hale gelmiştir.
İlaçta uygulanan sabit kur ile gerçek kur arasındaki farkın giderek açılması sonucu, ilaç firmalarının Türkiye pazarından çekilmeye başlaması, hastalarımızın ilaç bulamamasına neden olmaktadır. Halihazırda piyasada bulunan ve SGK’nın karşıladığı pek çok ilaç için ise, hastalar yüksek fiyat farkları ödemek zorunda kalmaktadır.
2024 yılı hem hastalarımız hem de biz eczacılar için büyük zorluklarla geçti. 30 bini aşkın eczanemiz, sunduğu ilaç ve sağlık hizmetlerini, ağır mali yükler altında ezilerek sürdürebildi. Eğer bu duyarsızlık devam ederse, 2025 yılı eczaneler için karanlık bir yıl olacaktır. Eczanelerin ışıklarının söndüğü, sağlık kapılarının kapandığı bir yıl…
İLAÇTA TASARRUF ADI ALTINDA HALK SAĞLIĞI TEHLİKEYE ATILIYOR!
Bugün, yıllardır uygulanan yanlış ilaç fiyat politikalarının olumsuz sonuçlarını yaşıyoruz. Sağlıkta Dönüşüm Programı adı altında yürütülen politikaların bizi getirdiği nokta, sağlık hizmetlerine erişimin giderek zorlaştığı bir sistemdir.
2009 yılında “sağlıkta tasarruf” adıyla başlayan ve sistematik şekilde ilaç harcamalarının kısılmasına yönelik uygulamalar, bugün ciddi bir krize dönüşmüştür. Son 15 yılda ilaç harcamalarının Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) içindeki payı yarı yarıya düşürülmüştür. Bu oran, OECD (Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü) ülkeleri ortalamasının altındadır ve Türkiye, ilaç ve sağlık harcamalarına en az bütçe ayıran ülkeler arasına girmiştir.
Bunun sonucunda;
• Eczacılar, ilaç temin edemez hale gelmiş, hastalarımız tedavilerine ulaşamaz olmuştur.
• Küçük sermayelerle işletilen eczaneler, sağlık sisteminin mali anlamda en kırılgan halkası olarak ekonomik bir çıkmaza sürüklenmektedir.
ENFLASYON KARŞISINDA EZİLEN ECZANELER İÇİN ACİL DÜZENLEME ŞART!
Enflasyonun her kesimi etkilediği bir dönemde, eczacılar azalan kârlılıklar ve artan maliyetler karşısında ayakta kalmaya çalışmaktadır. Bu nedenle, ilaç fiyat kararnamesinin enflasyon oranlarına göre güncellenmesi ve eczanelerin sürdürülebilir bir gelir modeline kavuşmasını sağlayacak şekilde her fiyat güncellemesiyle karlılık baremlerinin otomatik artması uygulamasının acilen hayata geçirilmesi gerekmektedir.
Türk Eczacıları Birliği ile Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) arasındaki İlaç Temin Protokolü, 1 Ekim 2024 tarihinde sona ermiş, ancak dört aydır yeni bir protokol imzalanmamıştır. Bu belirsizlik, eczaneleri ve hastaları büyük bir risk altına sokmaktadır.
Eczanelerimizin ilaç ve sağlık hizmetlerini sürdürebilmesi için ekonomik koşullara uygun bir protokol ivedilikle hayata geçirilmelidir. 30 bini aşkın eczanenin ayakta kalması, hastalarımıza hizmet sunumuna devam edebilmesi, ancak gerçekçi koşullarda ve tam bir mutabakatla imzalanacak bir protokole bağlıdır.
YÜKSEK MUAYENE ÜCRETLERİ VE HASTA KATILIM PAYLARI GERİ ÇEKİLMELİDİR!
Ocak ayında Sağlık Uygulama Tebliği’nde yapılan düzenleme ile hasta katılım paylarında yüzde 542’ye varan artışlar yapılmıştır! Emekliler, asgari ücretliler ve özellikle kronik hastalığı olan vatandaşlarımız için bu artış kabul edilemezdir.
Üstelik, hiçbir ilgisi olmamasına rağmen, muayene ücretlerinin tahsilatı eczanelere yaptırılmaktadır. Eczacılar olarak, SGK adına muayene ücreti tahsil etmek istemiyoruz! Bu uygulama, bizleri vatandaşlarımızla karşı karşıya getirmekte ve meslektaşlarımızı zor durumda bırakmaktadır.
Sonuç olarak,
Bugün duyurmak istediğimiz konu; Hastalarına ilaç ulaştırmak için büyük özveriyle çalışan eczacıların, ağır ekonomik koşullar ve haksız uygulamalar altında ezilmekte olduğudur.
• Sosyal Güvenlik Kurumu ile yapılan protokol görüşmelerinde, kurumun eczanelerin ekonomik kayıplarını ve yaşadığı dar boğazı görmezden gelmesi endişe vericidir. Eczacılar, artan işletme giderleri karşısında nefes alamaz hale gelmiş, ilaç temini için dahi finansal zorluklarla mücadele etmek zorunda kalmıştır.
• İlaç Fiyat Kararnamesi, her ilaç fiyat güncellemesinde eczacı kârlılıklarını daha da düşüren bir sisteme dönüşmüştür. Eczaneler, artan maliyetler karşısında ilaç hizmeti vermekte zorlanırken, kârlılıklarının erimesi nedeniyle sürdürülebilir bir yapıyı kaybetmektedir.
• Başta muayene ücreti tahsildarlığı olmak üzere, eczacılar asli görevleri dışında angaryalarla uğraşmaya zorlanmakta, halk ise sosyal devlet anlayışıyla ücretsiz alması gereken sağlık hizmetinde afaki zamlarla karşı karşıya bırakılmaktadır.
Bizler eczacılar olarak, yaşanan bu sorunları ve taleplerimizi defalarca yetkililere ilettik. Ancak ne hastalarımız ne de meslektaşlarımız adına kalıcı ve gerçekçi bir çözüme ulaşılamadı.
BU ÇÖZÜMSÜZLÜK KARŞISINDA SUSMAYACAĞIZ, MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ!
Eğer bugün sessiz kalırsak,
• Hastalarımız ilaçlarına ulaşamayacak,
• Eczanelerimiz birer birer kapanacak,
• Halk sağlığı telafisi zor bir krize sürüklenecektir!
Bu nedenle, buradan tüm meslektaşlarımızla ile birlikte haykırıyoruz:
Mesleğimize yapılan bu haksızlığı kabul etmiyoruz!
Eczanelerimiz bu koşullarda ayakta kalamaz!
Acil önlemler alınmazsa, eczane iflasları an meselesidir!
Biz eczacılar, halkımızın sağlık kapısını açık tutmak için buradayız ve mücadelemize devam edeceğiz!
Haklı taleplerimiz karşılanana kadar susmayacağız!”"
Yorumlar
Kalan Karakter: