301 MADENCİYE SELAM OLSUN!
Ahmet Ünsal yazdı...
Tüm dünya son yılların en büyük Maden faciasına ‘13 mayıs 2014’ tarihinde soma Holding'e bağlı Soma Kömürler İşletmeleri Eynez ocağındaki 301 madencinin şehit olmasına ve yüzlerce madencinin ölümle yaşam arasındaki ince çizgide gidip gelmesine tanık oldu.
Peş peşe dizelenen ihmaller zincirinin sonunda 301 şehit madencinin göz göre göre yerin 430 metre altında yaşamlarının yitirdikleri O günü inanın dün gibi hatırlıyorum.
Üretimdeki ihmaller, kapitalist sistem ve gözleri para hırsı bürümüş, insan hayatını zerre kadar hiçe sayan zihniyetin patronları ve onlara çanak tutan bürokratlar unutmasınlar ki en genci 18, en yaşlısı ise 53 yaşında idi. Daha nice hayalleri olan 301 insanın yaşamlarını yok ettiler. Tüm Maden mühendisleri yaşanan faciada ‘İhmaller zinciri’ konusunda hem fikir hatta ‘Bu bir Cinayettir’ görüşünde birleştiklerinde bende dünde olduğu gibi bugünde altına imzamı atarım.
Bu yaşanan facia sadece madencilerin yaşamlarını sonlandırmakla kalmadı, Şehit madencilerin çocuklarının ömürleri boyunca ‘Baba’ diyemeyecekleri bir sürecinde başlamasına neden oldular. Sözün kısası 432 tane öksüz ve boynu bükük çocuk bıraktılar. Bununla da kalmadılar 301 tane gözü yaşlı eş bir o kadar da anne ve babayı kahır dolu yıllarla mahkum ettiler. Sizler bu satırları okumaya başladığınız anlarda o çocuklar babalarının mezarları başında döktükleri gözyaşları arasında ‘Ne olursun kalk babacığım biz geldik’ seslenişlerinde bulunacaklar olmaları kulaklarınızı çınlatacağından hiç kuşkum yok. Kimileri de her zaman olduğu gibi babasına şiirler, mektuplar, kendi elleriyle çizdikleri geçmişteki mutlu günlerin resimlerini baş uçlarına bırakacaklar.
Facianın üzerinden bir yıla yakın süre geçmesine karşın 8’i tutuklu 37’isi tutuksuz sanıklı tarihi 301 Soma Şehit Madencilerin davası kamuoyunun ve ailelerinin baskılarına rağmen 1 yıl da ancak iddianame hazırlanabildi. Duruşmanın başladığı 15 Nisan 2015 tarihinde Akhisar ilçesinde oluşturulan Bülent Ciğeroğlu Konferans salonunun Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk davaya şehit madenci eşleri ve yakınları ‘Adalet Adalet istiyoruz.’ Sloganlarıyla davaya geldikleri günü dün gibi hatırlıyorum. Adalet Bakanlığı davanın uzun soluklu olması ihtimali ile ilgili duruşma salonunu Akhisar Belediyesinden 5 yıllığına tahsis aldı.
Tam üç buçuk yıl boyunca 23. Celse süren yargılamanın ilk gününde tutuklu sanıkları salonda göremeyen şehit madenci yakınları ‘Dijital sistem segbis üzerinde dava olmaz sanıkların yüz yüze yargılama süreci başlatılmalı’ itirazları bir gün sonrasındaki duruşma da sonuç vermesiyle tarihi Soma Maden davası tutuklu sanıkların mahkemeye getirtilmesiyle başladı.
Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı ile sanıkların hazırlanan iddianameye göre cezalandırılma süreci kendi mecrasında yol alırken Adalet Bakanlığının sürpriz hakim değişikliği şehit madenci yakınlarını çileden çıkarttı. Haksızda değiller di. Hakim değişikliği şehit yakınlarını, savunma mekanizması avukatları zorlu bir mücadelenin içerisine çekti.
CEZALAR VİCDANLARA SU SERPMEDİ
Yargılamanın 11 Temmuz 2018’de son bulduğu karar gününde tutuklu sanıklardan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan 15 yıl, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru 22 yıl 6 ay, maden mühendisi ve İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı 22 yıl 6 ay, İşletme Müdürü Akın Çelik 18 yıl 9 ay, maden mühendisi Ertan Ersoy 18 yıl 9 ay hapis cezası aldı. Mahkeme ayrıca, Can Gürkan hakkında 3 yıl süreyle madencilik faaliyetlerinde bulunmama cezası verdi.
Tutuksuz yargılanan sanıklardan emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik'e 11 yıl 8 ay, maden mühendisleri Yasin Kurnaz ve Hilmi Kazık'a 10 yıl 10'ar ay, Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Sevinç, çalışanlardan Hilmi Karakoç, Mehmet Eres, Hüseyin Alkan, Fuat Ünal Aydın'a 8 yıl 4'er ay ve Murat Bodur'a 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi.
Aralarında şirketin patronu Alp Gürkan'ın da bulunduğu 37 kişiye de berat kararı gerçekten vicdanları rahatsız ettiği gibi zedelenmesine neden oldu.
İDDİANAMEYE SADIK KALINMADI
Oysaki davanın ilk açıldığı İddianame de tutuklu 8 kişi için, ‘olası kastla öldürme’ suçundan 301 kez 20 yıldan 25 yıla, ‘neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama’ suçundan 162 kez 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istedi.
Tutuksuz 37 zanlı için de, ’bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma’ suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi. Ancak bu kişilerden, 25’inin cezalarının, kusur durumundan dolayı üçte bir oranında artırılması talep edilmişti.
Yargılamanın son gününde tutuklu sanıklara verilen ‘taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme’ yönündeki hapis cezaları gerçekten şehit yakınlarını çileden çıkartmaya yetti.
BİLİRKİŞİ RAPORU HERŞEYİ ORTAYA KOYDU
Oysaki iki kez bilirkişilerce hazırlanan rapor net idi.
-Sensörlerden gelen oksijen ve karbonmonoksit seviyelerindeki farklılık dikkate alınmadı.
-Havalandırma sistemi ocağa uygun yapılmadı, temiz havaya çıkış yapılabilecek mesafe söz konusu değildi.
-Ahşap kamalar, pvc borular ve bantlar yangına karşı dayanıklı değildi. bant motorlarından bazıları ve elektrik kablolarının bağlantı uç ekipmanları, alev sızdırmayanlardan seçilmedi.
-Olay esnasında bazı co maskelerinin işlevini yerine getirmediği, çalışanların zimmetinde bulunan maskelerin kontrollerinin uzun süre yapılmadığı görüldü.
-Planlanandan fazla üretim yapıldı. “Üretim zorlaması”, gerekli tedbirlerin alınmamasına ve tehlikeli çalışma koşullarının oluşmasına yol açtı.
FACİAYI GEÇ HABER VERDİLER
Manisa Büyükşehir Belediyesindeki o dönemin İtfaiye Daire Başkanı Ali Gül’ün “Meydana gelen faciayı küçümseyerek önleyebileceklerini düşünerek Soma’daki itfaiye birimimizden ne yazık ki iş işten geçtikten sonra yardım talebinden bulundular” sözleri madendeki yetkililerin ne denli vurdum duymaz hareket ettiklerini gözler önüne serdiğini göstermiş.
‘TAKSİR VE KUSURLU’CEZA KAYMAK OLDU
Tüm bu veriler göz önünde bulunmasına olmasına karşın verilen cezaların ‘Taksir ve kusur’ yönünde verilmesi en başta şirketin yönetiminde bulunanların ekmeğine tere yağlı, kaymaklı bal sürülmesine neden oldu.
PATRON GÜRKAN İSTİNAFTAN YARARLANDI
Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, İzmir İstinaf mahkemesinde görülen itiraz davası sonrasında yattığı süre göz önüne alınarak tahliye edilmesinin yolunu açtı.
4 TUTUKLU SANIKTA HERAN SERBEST
301 Madenci alın terin karşılığı canları ile ödeten şirketin Genel Müdürü Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik, Maden mühendisi ve İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı ve Maden mühendisi Ertan Ersoy’un hazırlanan son af tasarı yasası ile birlikte Bayram günü dışarıda olma olasılığın yüksek olması gerçekten gözyaşları bir türlü dinmeyen şehit madenci yakınları hepten yıkar…
MADENCİLERİ YALNIZ BIRAKMADILAR
Soma-Kınık ve Savaştepe’deki şehitliklerinde ebedi istirahat yerlerinde bulunan 301 Şehit Madenci yakınlarının bu zorlu süreçte yanlarında her daim CHP Grup Başkan vekili Özgür Özel, MHP Grup Başkan vekili Erkan Akçay,TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, Dönemin Baro Başkanı Zeynel Balkız, Manisa Baro Başkanı Ali Arslan ve STK’lar yer alması madenci yakınlarına biraz olsun moral verdi.
İnanın üç buçuk yıldır süren davanın bir tek duruşmasına dahi iktidar milletvekillerinin katılmamasını gerçekten çok hem de çok yadırgıyorum.
Fakat madencilerin 6. Ölüm yıldönümlerinde yine göstermelik törenle anılacak olması madenci yakınlarının acısını dindirmeyeceğini düşünüyorum. Yazımın başında da söylediğim gibi Soma maden faciası gerçekten dünya insanını derinden sarstı.
Şehit Madenci yakını avukatların Kararı açıklayan Mahkeme Başkanı Salih Pehlivanoğlu’na yönelik tepkilerini ortaya koyan “Bu sizin kararınızdır biz sizin yanınızdan çekiliyoruz, ailelerin yanına geçiyoruz” sözleri hala kulaklarımda çınlıyor.
ONLARIN SON FOTOĞRAFI
Şehit 301 madenci ve aynı madende kader birliği yaparak çalışan tüm madenciler Yerel seçimler sürecinde tarihler 28 Mart 2014’ü gösterdiğinde yani başlarına gelecek olan Maden faciasından tam iki ay öncesinde madene gelen Ak Parti Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hüseyin Tanrıverdi, Soma Belediye Başkanı Hasan Ergene ve o dönemin Soma ilçe başkanı şimdi ki milletvekili Mehmet Ali Özkan’ın vaatlerini pür dikkat dinlerken 13 Mayıs 2014 saatler 15:00’i gösterdiğinde meydana gelecek faciadan habersizlerdi ….
Yerin yüzlerce altında gerçek ekmek mücadelesi veren binlerce madencinin çalışma koşulları, iş yeri güvenliği, alın teri karşılığın Dünyadaki madenci kardeşlerinin ücretlerine eşit sayılacak paraları almaları, kazasız üretim yapmaları ve sevdiklerine kavuşmalarını diliyorum.
Son söz olarak ta şehit 301 Madencimizin mekanı cennet olsun. Yakınlarına sabırlar diliyorum. Saygılarımla…..
Yorumlar
Kalan Karakter: